
Geceyi ateşe vermek mi? Dua Lipa için sıradan bir iş günü demek bu. Chicago'da sahne aldığı konserde, ünlü yıldız sadece vokalleriyle değil, gardırobunun sınırlarını zorlayan etkileyici kıyafet seçimleriyle de herkesi kendine hayran bıraktı.
O sahne perdesi aralandığında... Işıklar üzerine düştüğünde... O an anladık: Bu sıradan bir performans olmayacaktı. Gümüş rengi parıltılı, vücudunu saran bir birinci kıyafetle çıktı geldi. Öyle bir ışık yansıtıyordu ki, adeta sahnenin kendi güneşi olmuştu. İnsan gözlerini alamıyordu.
Sonra, değişim zamanı geldi çattı. Deri? Kesinlikle. Onunla nasıl oynayacağını biliyor. İkinci bir numara için sahneye döndüğünde, bu sefer siyah deriden yapılma, inanılmaz derecede çekici bir jumpsuit ile karşımızdaydı. Bu kıyafet, özgüvenin ve gücün adeta somutlaşmış haliydi. Hayranları çılgına döndürdü resmen.
Ve final için... Ah, final! Altın varak detaylı, nefes kesici bir mayo takım. Bu son değişim, onun sadece bir şarkıcı değil, aynı zamanda tam teşekküllü bir performans sanatçısı olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Her bir ışık, her bir hareket, her bir kumaş parçası özenle düşünülmüş bir şovun parçasıydı.
Peki ya müzik? Unutulmadı elbette. 'Levitating' ve 'Don't Start Now' gibi hit parçaları coşkuyla seslendirirken, sahne arkasında bu hızlı kıyafet değişimlerini nasıl başardığına dair soru işaretleri zihinleri kurcaladı. Muhtemelen birkaç sihirli el iş başındaydı!
Şunu söylemeden geçemeyeceğim: Dua, o gece sadece şarkı söylemedi. Adeta bir moda şovu düzenledi, bir sanat performansı sergiledi ve neden bu neslin en ikonik pop figürlerinden biri olduğunu bir kez daha ispat etti. Bu türden anlar, onu seyretmek için bile bilet parasına değer.