
İstanbul'un elektrik atmosferi dün gece Levontin 7'de adeta yeniden tanımlandı. Dünya yıldızı Dua Lipa, Türkiye'deki hayranlarıyla buluştuğu o özel gecede, sadece şarkılarıyla değil, yaşanan beklenmedik bir duygusal anla da herkesi kendine hayran bıraktı.
Konser coşkuyla devam ederken, kimselerin tahmin edemeyeceği bir şey oldu. Kalabalığın arasından fırlayan bir hayran, kendini bir anda sahneye attı. Güvenlik bir anlıkna donakalmıştı ama genç adamın yüzündeki o saf, heyecan dolu ifade her şeyi anlatıyordu.
Mikrofona sarılarak, titreyen bir sesle haykırdı: "Sana bir şey söylemek zorundayım Dua! Buraya, İstanbul'a sırf seni görmek için geldim. Senin için!"
Sahnede bir sessizlik... Sonra? Sonrası sevgi seli. Dua Lipa, profesyonel duruşunu bir kenara bırakıp içgüdüsel bir tepki verdi. Gülümsedi. O meşhur, sıcak gülümsemesiyle genç adama sarıldı. Kalabalık çılgına döndü! O an, konserin set listesinden çok daha hatırlanacak bir anıya dönüştü.
Bu tür spontane anlar, planlanamazlar. İşte o yüzden değerlidirler. Dijital çağda her şeyin scriptli olduğunu düşünürken, böyle ham, filtresiz bir insanlık anına tanık olmak hepimizi etkiliyor. Sosyal medya zaten bu samimi karşılaşmanın videosuyla çalkalandı bile.
Dua Lipa, performansının geri kalanında enerjisini hiç düşürmedi. 'Levitating' ve 'Don't Start Now' şarkılarına eşlik eden binlerce ses, Beyoğlu'nu inletiyordu. Ama o akşam orada olan herkesin aklında, o kısa, özgün ve inanılmaz derecede insani sahne anı kazınmıştı.
Kim derdi ki bir konser, sadece müzikten ibaret olmayacak? İnsan bağının en saf hali, İstanbul'da, ışıkların ortasında, kendine bir sahne buldu.