
Biliyor musunuz, bazen sahne arkası sahnenin önünden çok daha karmaşık olabiliyor. Esra Dermancıoğlu da tam olarak bu gerçeği tüm çıplaklığıyla itiraf ediyor. Ünlü oyuncu, göz kamaştıran kamera ışıklarının ardındaki yalnızlığını anlatırken, aslında birçok meslektaşının da sessizce yaşadığı bir acıya parmak basıyor.
"Beni aralarına almıyorlar" diyor, sesinde hafif bir titreme ile. Ve ekliyor: "Türkiye'deki sanatçı topluluğuna bir türlü entegre olamadım. Kendimi hep dışarıda hissediyorum."
Yalnız Bir Yolculuk
Oyunculuk kariyeri boyunca birçok başarılı projede yer almasına rağmen, Dermancıoğlu'nun en büyük mücadelesi setlerde değil, aslında set dışında yaşanıyor. Sosyal ortamlarda, davetlerde, özel buluşmalarda... Sanki görünmez bir duvar onu diğerlerinden ayırıyormuş gibi.
"Belki de benim hatamdır" diye düşündüğü olmuş – kim düşünmez ki? – ama sonunda kabullenmiş bu durumu. Kendi yolunu çizmiş, kendi yağmurlarında ıslanmış. Kimi zaman bu yalnızlık dayanılmaz gelse de, sanatına sığınmış. Oyunculuk onun için sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir sığınak olmuş.
Sektörün Sessiz Gerçeği
Aslında Dermancıoğlu'nun yaşadıkları, Türkiye'deki eğlence sektörünün pek konuşulmayan karanlık bir yüzünü ortaya koyuyor. Görünürde herkes gülüyor, eğleniyor, poz veriyor ama arka planda kimse kimsenin derdini gerçekten anlamıyor. Belki de anlamak istemiyor.
Rekabet mi? Kıskançlık mı? Yoksa sadece samimiyetsizlik mi? Sebep her ne olursa olsun, sonuç değişmiyor: yetenekli bir oyuncu kendini ait hissedebileceği bir topluluk arıyor ve bulamıyor.
Peki ya diğerleri? Kaç sanatçı aynı duyguları içinde gizliyor? Kaçı gülümserken aslında içinin kanadığını saklıyor? Dermancıoğlu belki de sadece buzdağının görünen kısmı.
Yeni Projeler ve Umutlar
Tüm bu içsel hesaplaşmalara rağmen, oyunculuk tutkusu hiç dinmemiş. Yeni projelere imza atmaya, farklı karakterlere hayat vermeye devam ediyor. Belki de bu dışlanmışlık hissi onu daha güçlü kılmış, sanatında daha derinlere inmeye itmiş.
Son sözü ise oldukça düşündürücü: "Belki de bu işin doğasında var. Belki de her sanatçı biraz yalnızdır."
Acaba öyle mi? Yoksa Türkiye'deki sanat camiasının samimiyet sınavı mı veriyoruz? Dermancıoğlu'nun itirafları, aslında hepimizin kendine sorması gereken soruları hatırlatıyor.