Dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say, yine çok konuşulacak bir hamle yaptı. Sosyal medya hesabından yaptığı son paylaşım, adeta sanat dünyasında sessiz bir bomba etkisi yarattı. Filistin'de yaşanan o insanlık dramına dikkat çekmek için parmaklarını klavyenin başına atmış ve her zamanki gibi dosdoğru konuşmuş.
İşte o paylaşımda, dünyanın dört bir yanındaki sanatçı meslektaşlarına sesleniyordu: "Sanatçılar olarak bizler, insanlığın vicdanıyız. Bu kadar acının yaşandığı bir dönemde sessiz kalmak, sanatın ruhuna ihanet etmektir." Güçlü sözler, değil mi? Fazıl Say'ın o karakteristik dürüstlüğü ve cesareti yine kendini gösteriyor.
Aslında onun bu tavrı hiç de şaşırtıcı değil. Kariyeri boyunca hep doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen, sanatını bir ifade aracı olarak kullanan bir isim. Müziği kadar, sosyal meselelere olan duyarlılığıyla da tanınıyor. Bu son çıkışı da aslında onun bu tutarlı duruşunun bir yansıması.
Sanatın Gücü ve Sorumluluğu
Peki neden özellikle sanatçılara sesleniyor? Çünkü sanatın, toplumları etkileme gücü inanılmaz derecede yüksek. Bir resim, bir beste, bir şiir - bazen binlerce siyasi söylemden daha fazla etki yaratabiliyor. Fazıl Say da tam olarak bu noktaya parmak basıyor: "Sanatçılar olarak sesimizi yükseltmezsek, kim yükseltecek?" diye soruyor adeta.
Paylaşımında özellikle vurguladığı bir nokta daha var: Taraf olmak değil mesele, insan olmakla ilgili. Siyasi polemiklere girmeden, temel insani değerleri öne çıkarmak. Zaten kendisi de hep bu şekilde davranıyor - kimsenin girmeye cesaret edemediği konulara, sanatın evrensel diliyle yaklaşıyor.
Sosyal Medyanın Etkisi
Şunu da unutmamak lazım - artık sanatçıların sosyal medyada doğrudan kitlelere ulaşma imkanı var. Fazıl Say'ın bu mesajı, binlerce kişiye ulaştı bile. Yorumlar kısmına baktığınızda, insanların ne kadar etkilendiğini görebilirsiniz. Kimi teşekkür ediyor, kimi destek veriyor, kimi de eklemeler yapıyor.
Belki de en çarpıcı olanı, uluslararası sanat camiasından da destek görmeye başlaması. Yabancı müzisyenler, ressamlar, yazarlar - hepsi bu çağrıya kulak veriyor gibi görünüyor. Sanatın sınır tanımadığını bir kez daha hatırlatıyor bize.
Sonuç olarak, Fazıl Say yine önemli bir konuda farkındalık yaratmayı başardı. Sadece bir piyanist değil, aynı zamanda düşüncelerini cesaretle ifade eden bir aydın olarak. Sanatın gücüne inananlar için, onun bu tavrı gerçekten takdire şayan. Bakalım bu çağrı, diğer sanatçılardan nasıl yankı bulacak? Göreceğiz.
