
Hani bazı sesler vardır, yüreğinize işler de bir daha çıkmaz. İşte Güllü'nün sesi de öyleydi. Arabesk müziğin o dokunaklı, hüzünlü ama bir o kadar da samimi tonlarına hayat veren bu efsanevi sanatçı, aramızdan ayrılarak geriye binlerce seveni ve unutulmaz şarkılar bıraktı.
Cenaze töreni, adeta hayatının son perdesi gibiydi. Sevenleri, sanat camiasından dostları, hepsi oradaydı. Ama o sahnede en ağır yük, hiç şüphesiz ki kızının omuzlarındaydı. Dayanılmaz acıya daha fazla dayanamayan kızı, bir insanın en saf, en katıksız ıstırabıyla sinir krizi geçirdi. O anlar, orada bulunan herkesin yüreğini burktu. Kiminin gözleri doldu, kimisi içini çekip başını öne eğdi. Ölüm bile bu kadar acımasız olmamalıydı belki de.
Sevenleri Son Kez Alkışlarla Uğurladı
Tabutu, sevenlerinin oluşturduğu kalabalığın arasından geçerken, alkış sesleri yükseldi havaya. Bu bir vedaydı ama aynı zamanda bir teşekkürdü de. Mikrofonuyla yaktığımız gecelere, sözleriyle sarıldığımız acılarımıza olan minnetti belki de. Arabeskin bu güçlü sesi artık sustu ama bıraktığı miras, hiç kuşkusuz ki yaşamaya devam edecek.
Müzik dünyası bir efsanesini daha kaybetmiş olmanın hüznünü yaşıor. Sosyal medyadan akın akın mesajlar yağıyor. Herkes kendi dilince anlatmaya çalışıyor o büyük boşluğu. Acı, gerçekten de paylaştıkça hafifler mi bilinmez ama Güllü'nün şarkıları, sevenleri için bundan sonra belki de daha bir başka hüzünlü, daha bir başka anlamlı çalacak.
Ruhu şad olsun.