Karadeniz müziğinin unutulmaz ismi Kazım Koyuncu'nun mirasçısı, sanatçının bir şarkısını izinsiz paylaşan öğretmen hakkında açtığı telif davasından geri adım attı. 50 bin lira tazminat talebiyle başlayan süreç, "teknik bir hata" açıklamasıyla sona erdi.
Şikayet Nasıl Başladı?
Olay, öğretmen Kadir Can Uslu'nun, Kazım Koyuncu'nun sevilen şarkılarından "Uy Aha"yı izin almadan sosyal medya hesabında paylaşmasıyla başladı. Sanatçının mirasçısı ve ağabeyi Niyazi Koyuncu, bu paylaşım üzerine avukatı aracılığıyla 4 Aralık 2025 tarihinde öğretmen hakkında şikayette bulundu ve 50 bin lira telif tazminatı talep etti. Şikayet üzerine Kadir Can Uslu ifade vermek üzere emniyete gitti.
"Sehven Gönderildi" Açıklaması ve Geri Çekilme
Konu medyada yer aldıktan sonra beklenmedik bir gelişme yaşandı. Niyazi Koyuncu, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunduğu dilekçeyle şikayetini geri çekti. Avukat Eymen Beste Sevinç tarafından savcılığa iletilen resmi dilekçede, şikayetin "sehven gönderildiği" ifade edildi ve müşteki tarafından vazgeçildiği belirtilerek şikayetin kaldırılması talep edildi.
Öğretmen Uslu: "Bir Anlam Verememiştim"
Kendisi hakkındaki şikayetin geri çekildiğini bir e-posta ile öğrenen öğretmen Kadir Can Uslu, yaşadığı şaşkınlığı dile getirdi. Uslu, "Şikayetin sehven yapıldığını anlatan bir mail aldım. Mailde şikayetten vazgeçildiği belirtiliyor. Ben zaten bu şikayete bir anlam verememiştim. Kazım Koyuncu çok sevdiğim bir sanatçıydı. Onun eserlerini beğenerek dinliyordum" dedi.
Uslu, ayrıca ilgili avukatlık bürosundan gelen bir telefon aramasında da kendisine, şikayetin bir stajyer avukat tarafından yanlışlıkla yapıldığının söylendiğini aktararak, "Neyse ki konu tatlıya bağlandı" ifadelerini kullandı.
Olayın Ardından: "Teknik Hata" Açıklaması
Yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından yapılan açıklamada, olayın tamamen teknik bir hata sonucu ortaya çıktığı ve taraflar arasında herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığı vurgulandı. Kazım Koyuncu'nun ailesi ve yakın çevresinden ise konuyla ilgili resmi bir açıklama gelmedi.
Sanatçının vefatından sonra ailesi, onun isminin, eserlerinin ve hatırasının korunması için zaman zaman benzer hukuki süreçleri başlatmıştı. Ancak bu son olay, bir yanlış anlaşılma ve idari hatadan öteye gitmedi.
