Müzik tutkusu çocukluğunda dinlediği mevlütlerde filizlenen, bu geleneksel kökleri dijital çağın imkanlarıyla birleştirerek kendine özgü bir sanat evreni kuran bir isim: Merve Yılmazcan, nam-ı diğer MeriqueY. Sanatçı, anneannesinden miras aldığı makam zenginliğini, yapay zekâ teknolojisiyle aranje ettiği bestelerine ve kadın dayanışmasıyla büyüyen bir koroya taşıyor.
Mevlütlerde Başlayan ve Dijital Dünyada Yeşeren Müzik Serüveni
Müzikle tanışması 4-5 yaşlarına dayanan Merve Yılmazcan, ilk melodi deneyimlerini anneannesinin okuduğu mevlütlerde yaşadığını belirtiyor. "Benim hikâyem biraz geleneksel bir kökten geliyor" diyen sanatçı, müziğe olan ilgisinin bir okulda değil, kültürel bir mirasın içinde filizlendiğini vurguluyor. O dönemde kulağının aşina olduğu zengin makamsal yapının, bugünkü bestelerinin temelini oluşturduğunu ifade ediyor.
Yılmazcan, yıllardır üzerinde çalıştığı bestelerini MeriqueY (Merik Y) adıyla dinleyiciyle buluşturuyor. "Kırık Bir Ayna", "İçimdeki Şehir", "Rüzgar Söyle", "Gönlümde Eski Bir Akşam", "Gri", "Dönsün Plak" ve "Bir Başka Sevdim" gibi eserleri Spotify, YouTube ve Deezer gibi platformlarda yayınlanıyor. Sahne ismi olarak kullandığı "Merik" lakabı, anneannesinin ona taktığı çocukluk adından geliyor ve bu ismi, köklerine olan bağlılığın bir simgesi olarak görüyor.
Yapay Zekâ ile Aranjman, Sanatçıdan Beste: Özgün Bir Üretim Dili
Merve Yılmazcan, bestelerinin aranjman sürecinde yapay zekâ teknolojisinden yararlandığını açıklıyor. Ancak bu teknolojiyi, müziğin merkezine değil, üretim sürecinin bir destek unsuru olarak konumlandırıyor. "Yapay zekânın sıfırdan müzik üretmesi gibi bir yaklaşımım yok" diyen sanatçı, önce bestelerini kendisinin kaydettiğini, ardından bu ham melodilere modern ve özgün aranjmanlar eklemek için teknolojiden faydalandığını belirtiyor. Bu sayede stüdyo ve orkestra maliyetleri olmadan, kendi sanatsal vizyonunu özgürce hayata geçirme fırsatı bulduğunu ekliyor.
Sanatsal yolculuğunda eşinin büyük desteğini aldığını söyleyen Yılmazcan, albüm kapak tasarımından görsel dünyaya kadar tüm süreci eşinin üstlendiğini ifade ediyor. Tasarımcı olan eşinin aynı zamanda tambur öğrenmesi, ikilinin müziğin köklerine duydukları ortak bağlılığı daha da güçlendiriyor.
Loli Çocuk Projesi ve Toplumsal Fayda İçin Sanat: Bulgurlu Sanat Kadın Korosu
Yılmazcan'ın bir diğer önemli projesi ise "Loli Çocuk". Çocukluğunda anneannesinin uyuturken kullandığı bir ifadeden ilham alan bu YouTube projesi, çocuk şarkıları üretmeyi hedefliyor. Projenin temel değerlerini sevgi, empati, doğa sevgisi ve duygusal farkındalık olarak açıklayan sanatçı, çocukların hislerini tanımalarına ve sağlıklı ifade etmelerine yardımcı olacak, sanatsal kalitesi yüksek melodiler üretmeye özen gösteriyor.
Müziği toplumsal bir iyilik aracı olarak da gören Merve Yılmazcan, Bulgurlu Sanat Kadın Korosu'nda yer alıyor. Koronun sadece kadınlardan oluşmasının rahat ve destekleyici bir atmosfer sunduğunu belirten sanatçı, asıl önemli noktanın konserlerden elde edilen gelirin, hiçbir kişisel kazanç sağlamadan doğrudan ihtiyaç sahibi ailelere ve öğrencilere aktarılması olduğunu vurguluyor. "Bu yapı, sanatın ve dayanışmanın ne kadar güçlü ve dönüştürücü olabileceğini gösteriyor" diyerek, müzikle dokunmanın ve fayda sağlamanın en büyük kazançları olduğunu sözlerine ekliyor.
Merve Yılmazcan'ın hikayesi, geleneksel müzik mirasını dijital araçlarla harmanlayarak, sanatı hem kişisel bir ifade hem de toplumsal bir bağ ve fayda aracına dönüştürmenin etkileyici bir örneğini sunuyor.