
Dün akşam İzmir'in kültür hayatına damga vuracak bir etkinliğe tanıklık ettik. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi adeta nefesini tutmuş, bekliyordu. Sahnedeki ışıklar yandığında ise ortaya çıkan manzara tam anlamıyla büyüleyiciydi.
Saxback Ensemble, seyircileri selamlayışıyla salonda elektriklenmeye neden oldu. Dört saksafonun ahenk içinde bir araya gelişini izlemek – gerçekten – nadir rastlanan bir deneyimdi. Grup, hem teknik ustalıklarıyla hem de yorumdaki derinlikleriyle dinleyicileri adeta içine çekti.
Repertuvarın Dengesi ve Duygu Yüklü Anlar
Programda her zevke hitap eden bir denge vardı. Klasiklerin yanı sıra modern bestelere de yer verilmişti. Ani dinamik değişimler, suskunluk anları ve coşkulu patlamalar... Hepsi, salondaki herkesi şaşkınlık ve hayranlık içinde bıraktı. Özellikle grubun kendi düzenlemeleri, seyirciyi farklı bir boyuta taşıdı desem abartmış olmam.
Konser sonrasında izleyicilerin yüzlerindeki o içten tebessüm ve coşku, her şeyi anlatmaya yetiyordu. Kimi 'Harikaydı!' diye fısıldıyordu yanındakine, kimi ise sadece alkışlayarak teşekkür ediyordu. Müziğin birleştirici gücü, bir kez daha kendini hissettirmişti.
Festivalin Geri Kalanı İçin Beklenti Yüksek
Festivalin bu denli etkileyici bir açılışla start alması, ilerleyen günler için de merak uyandırıyor. Müzikseverler, sonraki performansları sabırsızlıkla takip edecek gibi görünüyor. Bence İzmir, kültür sanat adına önemli bir haftaya hazırlanmalı.
Şahsen, salondan ayrılırken herkesin hafif bir heyecan ve tatlı bir yorgunlukla sarmalandığını gözlemledim. Sanatın insan ruhuna dokunması, işte tam olarak böyle bir şey olsa gerek.