İşte size bir sanatçı portresi... Semihcan, müzik dünyasında adından sıkça söz ettiren isimlerden biri olmayı başardı ama -itiraf edelim- onun hikayesi diğerlerinden biraz farklı. Belki de bu fark, onu bu kadar sevmemizin nedeni.
Son röportajında söyledikleri gerçekten düşündürücü. "Ben şarkılarımı ünlü olmak için yapmıyorum" diyor ve ekliyor: "Müzik benim için bir tutku, bir yaşam biçimi. Eğer sadece ünlü olmak isteseydim, çok daha kolay yollar seçebilirdim."
Gerçek Sanatçı Ruhu
Semihcan'ın bu sözleri, günümüz müzik endüstrisinde nadir rastlanan bir dürüstlük örneği aslında. Her şeyin hızla tüketildiği, bir gün parlayıp ertesi gün unutulduğumuz bu çağda, o hâlâ gerçek sanatın peşinde koşuyor.
Dinleyicileriyle kurduğu bağdan bahsederken gözlerindeki ışığı fark etmemek mümkün değil. "Sahneye çıktığımda, insanların gözlerinde hissettiğim o enerji... İşte ben bunun için şarkı söylüyorum" diyor ve sesinde hissedilen o samimiyet, sözlerinden çok daha etkileyici.
Müzikal Yolculuk
Kariyerinin başlangıcına dair anlattıkları ise oldukça ilginç. Küçük yaşlarda başlayan müzik serüveni, aslında bir arayışın hikayesi. Konservatuvar yılları, ilk besteleri, reddedilişler ve nihayet kabul gören çalışmalar... Tüm bunlar onu bugünkü sanatçı kimliğine taşımış.
"Bazen insanlar 'Neden bu kadar zorluyorsun?' diye soruyor" diye anlatıyor. "Cevabım basit: Çünkü müzik benim nefes alış biçimim. Onsuz yapamam."
Gelecek Projeler
Peki ya yeni çalışmaları? Semihcan, yeni projeleri hakkında ipuçları verirken oldukça heyecanlı görünüyor. Yepyeni bir albüm üzerinde çalıştığını, bu sefer dinleyicilerini daha da şaşırtacak işlerle geleceğini söylüyor.
"Sanatçı olarak sürekli evrim geçirmelisiniz" diye düşünüyor. "Aynı şeyleri tekrar etmek bana göre değil. Her yeni çalışmamda kendimi biraz daha zorluyor, biraz daha ileri gidiyorum."
Son sözleri ise genç müzisyenlere adeta bir rehber niteliğinde: "Eğer bu işi gerçekten seviyorsanız, asla pes etmeyin. Zorluklar sizi güçlendirir. Unutmayın - gerçek başarı, yaptığınız işi tutkuyla sevmekten gelir."