Bazen hayat, insana tokat gibi çarpar. Simge Sağın da bunu en sert şekilde yaşayanlardan biri. Geçmişte "Kazıkları yedim" diyen ünlü şarkıcı, şimdi o günleri arkasında bırakmanın verdiği gücü konuşuyor.
"Güçlü olmak zorundaydım" diyor Simge, gözlerindeki kararlılıkla. Sanki her kelimesi, yaşadığı her acının üzerine basarak yürüyen birinin hikayesi gibi. Müzik endüstrisinin acımasız yüzüyle erken tanışmış olmanın bedelini ödemişti belki de.
Yükselişin Gölgesindeki Düşüşler
Kimse kolay kolay itiraf etmez böyle şeyleri. Ama o, "Kazık yedim" derken aslında ne çok şey anlatıyordu. Sahnelerin parıltılı ışıkları altında kaybolan güvenler, sözde dostlukların ihanetleri... Hepsi bir ders niteliğindeydi onun için.
Bugünlere gelmek hiç de kolay olmamış. "Güçlü olmak zorundaydım" sözleri, adeta hayatının mottosuna dönüşmüş. Belki de bu yüzden şarkılarında o kadar çok hissediyoruz onu. Çünkü yaşanmışlıklar, samimiyetle harmanlanıyor.
Sanatçının Yalnız Yürüyüşü
Müzik dünyasının inişli çıkışlı yollarında tek başına yürümek zorunda kaldığını söylüyor Simge. "Bazen en yakın sandıkların, seni en çok yaralayanlar oluyor" diye ekliyor, sesinde hafif bir titreme ile.
Peki bu itiraflar onu zayıf mı gösteriyor? Tam aksine! Tüm bu yaşadıklarını kabullenip, onları güce dönüştürebilmek... İşte gerçek cesaret bu olsa gerek.
Şimdi yeni bir sayfa açmış görünüyor. Geçmişin dersleriyle donanmış, geleceğe daha güçlü bakıyor. Belki de bu yüzden sevenleri onu daha çok sahipleniyor. Çünkü o, mükemmel olmaya çalışmıyor - sadece kendisi olmanın mücadelesini veriyor.
