İstanbul'un sanat dünyasında adeta bir deprem etkisi yaratan o sergi nihayet kapılarını açtı. Şakir Paşa Ailesi - evet, yanlış duymadınız, o efsanevi aile - dağılmış hazinelerini ilk kez bir araya getirdi. Sanki tarihin tozlu sayfalarından fırlamış gibi duran eserler, görenleri büyülüyor.
Beyoğlu'ndaki o zarif galeri mekanı, geçtiğimiz perşembe günü sanatın ve tarihin buluştuğu unutulmaz bir geceye tanıklık etti. İnsan kalabalığının içinde kaybolurken, her bir eserin anlattığı hikayeyi duyar gibi oluyorsunuz. Gerçekten etkileyici bir atmosferdi.
Nesiller Boyu Saklanmış Bir Miras
Aile üyeleri - kimisi yurtdışından özel olarak gelmiş - duygusal anlar yaşadı. Torunlardan biri, "Büyükbabamızın anılarını görmek... Kelimelerle anlatılamaz bir duygu" diyor gözleri dolarak. Haklıydı da. Çünkü bu sadece bir sergi değil, adeta zamanın donup kaldığı bir anılar hazinesiydi.
Eserler arasında neler yoktu ki? Osmanlı dönemine ait o zarif hat levhaları, resimler, kişisel eşyalar... Her biri özenle seçilmiş, her biri bir diğerinden kıymetli. Özellikle Şakir Paşa'nın kişisel koleksiyonundan parçalar insanı alıp başka bir zamana götürüyor.
Sanat Tarihine Işık Tutacak Detaylar
Küratör, serginin hazırlık sürecini anlatırken "Aylar süren titiz bir çalışma gerekti" diye ekliyor. "Aile arşivlerini taramak, eserleri restore ettirmek... Bazen gecelerce uyumadık." Bu emek gerçekten belli oluyordu doğrusu.
Sergide dikkat çeken bir diğer nokta ise - ki bunu fark etmemek mümkün değil - ailenin kadın sanatçılarının eserleriydi. Osmanlı'nın son döneminde kadın sanatçı olmak kolay değildi herhalde, değil mi? Ancak onların yarattığı o ince işçilikli parçalar, dönemin sanat anlayışına dair çok şey anlatıyor.
Ziyaretçiler arasında dolaşırken, "Bunları daha önce nerede göremedik?" diyenleri duyuyordunuz. Haklılardı da. Çünkü bu koleksiyon gerçekten ilk kez bu kadar kapsamlı bir şekilde sergileniyor.
Kaçırılmaması Gereken Bir Fırsat
Sergi, sadece sanatseverler için değil, tarihe meraklı olanlar için de bulunmaz bir nimet. Öyle her yerde karşınıza çıkacak türden değil. Belki de bir daha bu şekilde bir araya gelmeyecek bu eserleri görmek için son şans.
İstanbul'da yaşayanlar için söylüyorum - gerçekten gitmeye değer. Hafta sonu planı arayanlara mükemmel bir öneri. Hem Beyoğlu'nun o tarihi atmosferinde harika bir gün geçirmek, hem de bu nadide eserleri görmek için kaçırılmayacak bir fırsat.
Peki ne kadar süre açık kalacak? Yetkililer bir ay boyunca ziyarete açık olacağını söylüyorlar. Ama bence ertelemeyin - böyle sergiler bir daha kapınızı çalmayabilir.
