Sanat dünyası yine bir Cattelan fırtınasıyla sarsılıyor. İtalyan sanatçının o meşhur - evet, tam da duyduğunuz gibi - altın klozeti, bu kez alıcılarını bekliyor. Ama sıradan bir klozet değil bu, 18 ayar saf altından yapılma, tam anlamıyla lüksün daniskası.
İşin ilginci, bu eser daha önce de gündem olmuştu. Hatta Beyaz Saray'da sergilenmesi bile istenmişti - ki bu oldukça ironik bir detay bence. Sonuçta 'America' ismini taşıyan bir eserden bahsediyoruz.
Fiyatı Ne Kadar Dersiniz?
Galerie Perrotin'in açıklamalarına göre, bu altın tuvaletin fiyatı hâlâ bir sır. Ancak şunu söyleyebilirim ki, kesenin ağzını epey açmak gerekecek gibi görünüyor. Zaten Cattelan'ın eserleri genelde milyon dolarları buluyor.
Sanat eleştirmenleri ise ikiye bölünmüş durumda. Kimi bunu dahiyane bir eleştiri olarak görürken, kimi de 'zenginliğin saçmalığı' olarak yorumluyor. Bana sorarsanız, Cattelan tam da bu tartışmaları beslemek istiyor. Çünkü sanatıyla sadece göze değil, zihne de hitap ediyor.
Neden Klozet?
Aslında bu sorunun cevabı oldukça derinlerde yatıyor. Cattelan, günlük hayatın en sıradan - ve belki de en mahrem - objesini alıp altına dönüştürerek, tüketim kültürüne ve sınıf farklılıklarına keskin bir eleştiri getiriyor. Tabii bunu yaparken de izleyicileri güldürüyor, şaşırtıyor, hatta biraz rahatsız ediyor.
Eserin teknik detaylarına gelirsek: tamamen fonksiyonel bir klozet bu. Yani teoride kullanılabilir - ama kim, nerede, nasıl kullanır, orası biraz muamma. Belki de hiç kullanılmaması gereken bir sanat eseri.
Son dönemde çağdaş sanatta bu tür provokatif işler giderek daha fazla ilgi görüyor. Cattelan da bu akımın en usta temsilcilerinden biri. Onun eserleri sadece galerilerde sergilenmekle kalmıyor, aynı zamanda sosyal medyada viral oluyor, tartışma programlarına konu oluyor.
Peki bu altın klozet kime satılır? Muhtemelen dünyanın dört bir yanındaki zengin sanat koleksiyonerlerine. Ya da belki de sırf tartışma yaratmak isteyen bir müze ya da kuruma. Kim alırsa alsın, bir şey kesin: bu eser uzun süre konuşulmaya devam edecek.
Sanatın sınırlarını zorlamaya devam eden Cattelan, belki de bize şunu söylüyor: 'Sanat sadece duvarlarda asılı duran bir şey değildir; hayatın ta kendisidir.' Tabii altın kaplama bir hayat olunca, işin rengi değişiyor!
