
Datça'nın rüzgârlı sokakları bu kez fırça darbelerinin estetik şölenine ev sahipliği yapıyor. İlçenin kültür sanat hayatına renk katan 'İçgüdü' sergisi, sanatçıların doğayla kurduğu o görünmez bağı tuvaline yansıtıyor.
Kim demiş sanat sadece büyük şehirlerde olur diye? Datçalı sanatseverler, şimdilerde yerel bir galerinin duvarlarında açan bu renk cümbüşünün tadını çıkarıyor. Sergideki her tablo, adeta sanatçının içgüdüsel çıkışlarıyla şekillenmiş gibi...
Doğanın Fısıltılarını Dinleyen Sanatçılar
Eserlerde kullanılan organik formlar ve toprak tonları, izleyiciyi Datça'nın bakir koylarına götürüyor. Sanki her fırça darbesi, Ege'nin tuzlu rüzgârını yansıtıyor. (Ki zaten bazı sanatçıların esin kaynağı da tam olarak bu!)
Bir yanda soyut kompozisyonlar, diğer yanda figüratif çalışmalar... Sergiyi gezenler, bu çeşitlilik karşısında hangisini daha çok beğeneceklerine karar vermekte zorlanıyor. 'Sanat doğanın taklididir' diyen Aristoteles haklı mıydı acaba?
Sanatın İçgüdüsel Çağrısı
Küratör, serginin konseptini anlatırken 'yaratıcılığın ilkel dürtülerine' vurgu yapıyor. Belki de bu yüzden eserler, teknik mükemmellikten çok samimi ifadelerle dikkat çekiyor. Kimi zaman bir fırça izi, kimi zaman kontrollü bir leke...
Datça'nın sakin atmosferiyle bütünleşen sergi, turistlerin de ilgisini çekiyor. Öyle ki, bazı ziyaretçiler 'Bu kadar etkileyici eserleri İstanbul'da bile göremezsiniz' yorumunu yapmaktan kendini alamıyor.
Sergi, sanatın 'içgüdüsel' yanını keşfetmek isteyenler için 15 Eylül'e kadar ziyarete açık kalacak. Peki siz, sanatın doğayla bu dansını görmeye hazır mısınız?