Türkiye'nin ilk güzel sanatlar okulu olan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin (MSGSÜ) zengin tarihi, Akademi Zamanı adlı sergiyle izleyicilerle buluşuyor. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde açılan sergi, kurumun 143 yıllık geçmişine ışık tutuyor.
Kurum Hafızasına Yolculuk
Geçen yıl "Temsil ve Hafıza: 1882-1948" başlığıyla sanatseverlerle buluşan ilk serginin devamı niteliğindeki Akademi Zamanı, kurumun 1948-1982 yılları arasındaki dönemine odaklanıyor. Sergi, kurum hafızasına büyük darbe vuran yangından, Akademi'nin üniversite kimliğine kavuştuğu sürece kadar uzanan kritik bir dönemi belgeleriyle ortaya koyuyor.
Küratöryel ekibinde Emre Zeytinoğlu, Can Aytekin ve E. Osman Erden'in yer aldığı sergi, Akademi'nin tarihini, modernleşme hamlelerini, sanatsal yönelimleri ve eğitim yöntemlerinin kronolojisini belgesel bir yaklaşımla sunuyor.
Depolardan Çıkan Hazineler
Serginin en dikkat çeken yanı, uzun yıllar müze depolarında kalan eserlerin ilk kez izleyiciyle buluşması. Sabri Berkel'in yaklaşık yirmi yıldır depoda bulunan ve figüratif soyutlamanın hakim olduğu "Ege'de Tütün Toplayanlar (1954)" isimli yağlı boya eseri, bu sergiyle ilk kez sanatseverlerin karşısına çıkıyor.
Sergide ayrıca 1960'lı ve 1970'li yıllara ait Akademi'de gerçekleşen sergilerin kataloglarından örnekler, Akademi'nin çeşitli yayınları, Emin Barın'ın Anıtkabir yazıları için hazırladığı eskizler, Mimar Sedat Hakkı Eldem'in Atatürk Kitaplığı maketi yer alıyor.
Öne Çıkan Sanatçılar ve Eserler
Akademi Zamanı sergisinde Türk sanat tarihinin önemli isimlerinin eserleri sergileniyor:
- Ali Avni Çelebi
- Cevat Dereli
- Nurullah Berk
- Cemal Tollu
- Bedri Rahmi Eyüboğlu
- Zeki Faik İzer
- Sabri Berkel
- Fethi Kayaalp
- Adnan Çoker
- Devrim Erbil
Akademi'nin Dönüşüm Süreci
Sergide, Akademi yangınının ardından restorasyon projesi ve inşa süreci, resim, heykel, seramik ve mimarlık bölümlerinin gelişimi, uygulama atölyeleri, sanatsal grupların oluşumu gibi pek çok başlık yer alıyor. Cumhuriyet sonrası modernleşme süreci içinde Akademi'nin yöneldiği estetik anlayış, atölye düzeni ve eğitim reformları belgeler, fotoğraflar ve eserler aracılığıyla izlenebiliyor.
Daha önce gün yüzüne çıkmamış kimi resim ve heykellerin bu sergiyle görünür hale gelmesi, dönemin sanat ortamına dair yeni bir değerlendirme alanı açıyor.
Geleneksel Sanat Eksikliği
Akademi'nin resim, heykel, gravür, mimari, sahne, sinema, fotoğraf gibi alanlarına kapsamlı bir bakış sunan sergide, geleneksel sanata dair herhangi bir anlatım olmaması dikkat çeken bir eksiklik olarak öne çıkıyor.
1915 yılında kurulan ve hat, tezhip, minyatür, cilt, ebru, âhâr, halı, çini eğitimi verilen Medresetü'l-Hattatîn (Hattatlar Mektebi) 1936'da Türk Tezyinî Sanatlar Şubesi adıyla Akademi'ye bağlanmıştı. Türk-İslam medeniyeti sanatlarının Osmanlı'dan Cumhuriyet'e aktarılmasında önemli bir işlev gören bu bölüm, 1976'da Geleneksel Türk El Sanatları adını almıştı.
Osmanlı Devleti'nin son resmî Reisül Hattatîn'i olarak bilinen Kâmil Akdik, Atatürk'ün harf devrimine kadar olan tüm resmî yazışmalarını sürdüren Tuğrakeş İsmail Hakkı Altınbezer, hat, ebru ve cilt ustası Necmeddin Okyay, Süheyl Ünver, Rikkat Kunt gibi alanının önemli isimleri Akademi'nin Türk Tezyinî Sanatlar Bölümü'nde görev yapmıştı.
Akademi Zamanı sergisi, yalnızca bir eğitim kurumunun tarihini değil, aynı zamanda Türkiye'nin modernleşme sürecinde sanatın dönüşümünü de belgeleriyle ortaya koyan kapsamlı bir çalışma olarak dikkat çekiyor.