
İstanbul'un kültür sanat hayatının en renkli adreslerinden biri olan Pera Müzesi, inanılmaz bir dönüm noktasına geliyor. Yirminci yılını devirmeye hazırlanan müze, bu önemli kilometre taşını sanatla kutlamanın en güzel yolunu bulmuş gibi görünüyor.
Peki nasıl mı? Tabii ki dopdolu bir sergiyle! 'Bir Yıl, Bir Sergi' ismini taşıyan bu özel seçki, adeta müzenin hafızasından bir demet sunuyor ziyaretçilerine. Geçmiş sergilerden unutulmaz eserleri bir araya getirerek, aslında bir bakıma Pera'nın kendi hikâyesini anlatıyor.
Şöyle bir düşünsenize... Yirmi yıl boyunca nice sergiye ev sahipliği yapmış, binlerce sanatseveri ağırlamış bir mekân. İşte bu sergi, o unutulmaz anların bir yansıması adeta. Küratörlüğünü üstlenen isimler de zaten tam da bu ruhu yakalamak için kolları sıvamış.
Neler Mi Var İçerde?
Desenize, sergide neler yok ki! Müzenin daimi koleksiyonlarından seçilmiş başyapıtlar, daha önce sergilenen ama unutulup giden o gizli hazineler, ve hatta –belki de en heyecan verici olanı– uzun süredir depolarda bekleyen ve ilk kez gün yüzüne çıkan eserler...
Her biri, Pera Müzesi'nin sanat yolculuğunda bir dönemi temsil ediyor. Kimi eser size 2005'i hatırlatırken, bir diğeri 2015'in ruhunu taşıyor olacak. Yani aslında, tek bir sergiye gelip yirmi yıllık bir zaman yolculuğuna çıkacaksınız. Fena değil, ha?
Ve işin en güzel yanı –bana sorarsanız– bu serginin sadece geçmişe değil, aynı zamanda geleceğe de bakıyor olması. Müzenin bundan sonraki rotasına dair ipuçları verir gibi. Sanki "Bakın neler yaptık, ama asıl şimdi başlıyoruz!" diye fısıldıyor.
Pera'nın Ruhu
Pera Müzesi denince, benim aklıma hep şu gelir: Hem gelenekseli koruyan, hem de çağdaşın peşinden koşan bir yer. İşte bu sergi de tam olarak o ruhu yansıtıyor. Klasiklerle moderni, yerelle evrenseli aynı çatı altında buluşturuyor.
Yani anlayacağınız, sadece bir sergi değil, aslında bir kutlama. Hem sanatın, hem de inatla, özveriyle kültür sanat hayatımıza renk katmaya çalışan bir kurumun kutlaması.
Gidip görmenizi şiddetle tavsiye ederim – çünkü böyle anlar, böyle sergiler her zaman karşımıza çıkmıyor. Pera Müzesi, Beyoğlu'ndaki binasıyla her zamanki gibi ziyaretçilerini bekliyor. Unutmayın, bu sergi sadece bir sergi değil; bir teşekkür, bir yüzleşme ve belki de en önemlisi, yeni bir başlangıcın ilk adımı.