
Düşünün: 1943 yılı. Paris, Nazi askerlerinin ağır botları altında inliyor. Şehrin sokaklarında korku kol geziyor ama bir atölyede, dâhinin fırçası özgürlüğü resmediyor. İşte tam da böyle bir dönemde, Pablo Picasso'nun elinden, belki de en kişisel, en dokunaklı eserlerinden biri doğuyor.
Ve şimdi, tam 80 yıl sonra, bu olağanüstü tablo nihayet gün yüzüne çıkıyor. Özel bir koleksiyonda neredeyse bir sır gibi saklanan bu başyapıt, Musée Picasso Paris'te açılacak yeni sergide sanatseverlerle buluşacak. "Savaş Döneminde Picasso 1939-1945" başlıklı sergi, sanatçının en karanlık günlerde bile nasıl yaratmaya devam ettiğini gözler önüne seriyor.
Bir Direniş Simgesi
Tablonun hikayesi, sanatın gücünün en saf ifadesi aslında. Picasso, işgal altındaki Paris'te yaşamanın tüm zorluklarına rağmen -ki Alman askerleri stüdyosunu defalarca basmıştı- yaratmaktan asla vazgeçmedi. Hatta söylenene göre, bir Nazi subayı ona sorduğunda: "Bu resmi siz mi yaptınız?" diye, ünlü cevabı vermişti: "Hayır, siz yaptınız."
Bu tablo, o günlerin sessiz tanığı. Her fırça darbesinde, özgürlüğe duyulan özlem ve insan ruhunun direnci hissediliyor adeta. Sanat eleştirmenleri, eserin Picasso'nun o dönemki iç dünyasını yansıttığını düşünüyor - hem korkunun hem de inancın bir karışımı.
Neden Bu Kadar Geç Keşfedildi?
Aslında keşfedilmedi diyelim, daha doğrusu saklandı. Tablo, yıllar boyunca özel bir ailenin koleksiyonunda, neredeyse bir hazine gibi muhafaza edilmiş. Uzmanlar, bu kadar önemli bir eserin bu kadar uzun süre kamuoyundan uzak kalmasını "şaşırtıcı" buluyorlar. Ama belki de tam zamanında çıktı ortaya - bugünün dünyasında sanatın direnç gücüne her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Serginin küratörü, tabloyu ilk gördüğünde hissettiklerini şöyle anlatıyor: "Üzerinden 80 yıl geçmesine rağmen, o dönemin acısını ve tutkusunu aynı anda hissedebiliyorsunuz. Picasso'nun dehası işte burada - zamanın ötesine geçebilmek."
Eser, 8 Eylül'den itibaren görülebilecek. Sanat tarihçileri, bu serginin yılın en önemli kültür olaylarından biri olacağı konusunda hemfikir. Kim bilir, belki de bu tablo, bize zor zamanlarda bile yaratıcılığın asla ölmediğini hatırlatacak. Tıpkı 1943'te olduğu gibi.