İstanbul'un kültür-sanat hayatında tam anlamıyla bir deprem etkisi yaratan 18. İstanbul Bienali, kapılarını açtığı ilk günlerden itibaren adeta sanatsever seliyle karşılaştı. Öyle ki, bienalin üç ana mekanı olan Antrepo No.3, Beyoğlu'ndaki Arter ve Pera Müzesi'nde olağanüstü bir kalabalık vardı - insanlar neredeyse sergi alanlarına sığmıyordu diyebilirim.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen bu muazzam organizasyon, 'Biz, Başka Yerde' temasıyla açıldı ve açılış kokteylinde sanat dünyasının önemli isimleri bir araya geldi. Gördüğüm kadarıyla, herkes bu yılki bienalin farklı bir enerjisi olduğu konusunda hemfikir.
Rekor Katılım Bekleniyor
Geçen bienali kat be kat aşan bir katılım var şu an. İKSV yetkilileriyle yaptığım kısa sohbetlerde, özellikle hafta sonu ziyaretçi sayılarının beklentilerin çok üzerinde olduğunu öğrendim. Cumartesi günü sadece Arter'de 5 bini aşkın ziyaretçi ağırlanmış - bu gerçekten olağanüstü bir rakam.
Sanat eleştirmeni Mehmet L. ile bienal alanında karşılaştığımda şunları söyledi: "Yıllardır bienalleri takip ediyorum ama bu kadar yoğun bir ilgiyi hatırlamıyorum. İstanbulluların çağdaş sanata olan bu iştahı gerçekten umut verici."
Mekanlar Dolup Taşıyor
Antrepo No.3'teki durum ise kelimenin tam anlamıyla 'izdiham' denebilecek düzeyde. Öyle ki, bazı eserlerin önünde kuyruklar oluşuyor, insanlar sergiyi rahatça gezebilmek için sabah erken saatleri tercih ediyor. Bence bu yoğunluğun nedeni, bienalin bu yılki küratöryel yaklaşımının oldukça ilgi çekici olması.
Pera Müzesi'ndeki durum da farklı değil. Müze yetkilileri, normal günlere göre %70'e varan bir ziyaretçi artışından bahsediyorlar. Bu rakamlar, pandemi sonrası insanların sanat etkinliklerine olan özlemini açıkça gösteriyor.
Uluslararası Katılım ve Etkiler
Bienalin sadece yerel değil, uluslararası ilgiyi de üst düzeyde çektiğini belirtmekte fayda var. Yabancı turist grupları, sanat öğrencileri, koleksiyonerler - herkes İstanbul'da bu sanat şölenine katılmak için adeta yarışıyor. Özellikle Avrupa'dan gelen sanatseverlerin sayısındaki artış dikkat çekici.
Bir galeri sahibi olan Canan Hanım'ın dediği gibi: "Bienal, İstanbul'u sadece turistik bir destinasyon olmaktan çıkarıp küresel bir sanat merkezi haline getiriyor. Bu etki, şehrin tüm kültür ekonomisine yansıyor."
Sonuç olarak, 18. İstanbul Bienali'nin bu başarısı sadece sayılarla ölçülemez. Şehrin kültür hayatına kattığı enerji, yarattığı tartışma ortamları ve sanatseverleri bir araya getirme gücü - işte asıl önemli olan bunlar. Eğer henüz gitmediyseniz, bence hafta içi bir günü tercih edin çünkü hafta sonları gerçekten çok kalabalık oluyor!
