Behzat Uygur'un Acı İtirafı: 'Babamın Filmi Asla Çekilmeyecek'
Behzat Uygur: Babamın Filmi Yapılmayacak

Gözlerini hafifçe kısıp derin bir nefes aldı. "Artık söylemenin zamanı geldi," diye başladı konuşmaya. Behzat Uygur, babası Sadri Alışık'ın hayat hikayesini beyazperdeye taşıyacak filmin rafa kalktığını itiraf etti. Bu, sadece bir projenin iptali değil, adeta bir hayalin sonuydu.

"Yıllardır bu filmi çekmek istiyorduk ama..." cümlesini tamamlayamadı. Sanki kelimeler boğazında düğümlenmişti. İnsan babasının hikayesini anlatmak ister değil mi? Ama işte, hayat bazen farklı senaryolar yazıyor.

Neden mi yapılamıyor?

Finansal sıkıntılar diye geçiştirebilirlerdi ama mesele sadece para değil. Behzat Uygur'un anlattıkları, Türk sinema sektörünün acımasız gerçeklerini gözler önüne seriyor:

  • Prodüksiyon maliyetlerinin astronomik boyutlara ulaşması
  • Dağıtım kanallarının risk almaktan çekinmesi
  • Günümüz seyircisinin biyografik filmlere olan ilgisizliği
  • Ve belki de en önemlisi - 'doğru' yapımcıyı bulamama sorunu

"Babamı layıkıyla anlatabilecek miyiz kaygısı," diyor Uygur. "O büyük bir efsaneydi. Onun hikayesini anlatmak, dev bir sorumluluk."

Peki ya duygusal taraf?

İşin içine duygular girince, her şey daha da karmaşık bir hal alıyor. Behzat Uygur'un sesi titriyor konuşurken: "Her ayrıntıyı doğru aktarmak istiyorsun. Her anı... Her kahkahayı... Her hüznü..."

Bu proje sadece bir film değilmiş meğer. Bir vefa borcu, bir saygı duruşu, bir evlatlık göreviymiş. Ve şimdi, bu hayalin rafa kalkması, Uygur için kişisel bir yenilgi gibi hissediliyor.

Acı ama gerçek: Bazen en güzel hikayeler bile anlatılamadan kalıyor. Sadri Alışık'ın hayatı da -ne yazık ki- onlardan biri olacak.

Türk sinemasının bu büyük isminin hikayesi, belki de hiçbir zaman beyazperdede izleyiciyle buluşamayacak. Bu, sadece bir ailenin değil, sevenlerin ve Türk sinema tarihine saygı duyan herkesin kaybı aslında.