Hollywood'un yaşayan efsanelerinden Francis Ford Coppola, adeta bir finansal fırtınanın ortasında. Godfather üçlemesiyle sinema tarihine adını altın harflerle yazdıran usta yönetmen, şimdilerde çok farklı bir mücadele veriyor. Ve bu mücadelenin merkezinde, yıllar boyunca biriktirdiği göz alıcı saat koleksiyonu yer alıyor.
İşin aslı şu ki, Coppola'nın mali sıkıntıları hiç de azımsanacak gibi değil. Tam 120 milyon dolar civarında borçla boğuştuğu söyleniyor - ki bu rakam, herhangi birinin başını döndürmeye yetecek cinsten. Peki böyle bir durumda ne yaparsınız? Tabii ki değerli varlıklarınızı değerlendirirsiniz.
Zamana Tanıklık Eden Hazineler
Coppola'nın satışa çıkardığı saatler, sıradan zaman ölçerler değil. Her biri adeta birer sanat eseri niteliğinde. Mesela içlerinden biri, 1960'lı yıllardan kalma nadide bir Patek Philippe. Usta yönetmenin bu saati, tam 40 yılı aşkın süredir koleksiyonundaymış. Canım, düşünsenize - o saat Coppola'nın bileğinde Godfather'ın çekimlerinden Apocalypse Now'a kadar sayısız anı biriktirmiş.
Fiyatları duyunca insanın dili tutuluyor doğrusu. Bazı parçaların 500 bin doları aşkın değer biçildiği konuşuluyor. Yani, evet, gerçekten dudak uçuklatıcı rakamlar bunlar.
Neden Böyle Bir Karar?
Aslında Coppola'nın mali sıkıntıları yeni değil. Son yıllarda, özellikle de Megalopolis adlı son film projesi nedeniyle ciddi finansal zorluklar yaşadığı biliniyor. Film sektörü - hele ki böyle iddialı projeler - gerçekten de ateşli bir fırına benziyor. Bazen en deneyimli şeflerin bile eli yanabiliyor.
İronik olan şu ki, Coppola tam bir saat meraklısı olarak biliniyor. Hatta dostu ve meslektaşı olan diğer Hollywood devleriyle saatleri hakkında sık sık sohbet ettiği, koleksiyonunu gururla gösterdiği söylenir. Şimdi bu değerli parçaları elden çıkarmak, onun için ne kadar zor olmalı?
Ama hayat böyle işte. Bazen en sevdiğiniz şeyleri bile koruyamıyorsunuz. Özellikle de sanat adına büyük riskler aldığınızda.
Koleksiyonerler İçin Altın Fırsat
Bu açık artırma, saat koleksiyonerleri için gerçek bir fırsat. Düşünsenize, sinema tarihinin en önemli yönetmenlerinden birine ait, onun bileğinde sayısız önemli ana tanıklık etmiş saatlere sahip olmak... Bu sadece bir saat değil, aynı zamanda bir parça Hollywood tarihi satın almak demek.
Sektör uzmanları, özellikle de Coppola'nın kişisel tarihiyle bu kadar iç içe geçmiş parçaların normal değerlerinin üzerinde alıcı bulabileceğini söylüyor. Çünkü böyle şeylerin değeri sadece markasına veya işçiliğine bağlı değil - taşıdığı hikayelerle de ölçülüyor.
Peki Coppola bu satıştan sonra ne yapacak? Kim bilir, belki de bu zor dönemi atlattıktan sonra yeni bir saat koleksiyonu oluşturmaya başlar. Ya da belki de Megalopolis ile beklenen başarıyı yakalar ve tüm bu mali sıkıntıları unutur. Sinema dünyası, onun bir sonraki hamlesini merakla bekliyor.
Bir şey kesin ki: Bu açık artırma, sadece lüks saat piyasası için değil, Hollywood'un finansal gerçekleri hakkında da oldukça konuşulacak.