Kim derdi ki Türk sanat müziğinin bu zarif, bu naif sesinin arkasında böyle renkli bir hikaye yatıyor? Vallahi insan şaşırıp kalıyor.
Emel Sayın denince hepimizin aklına o unutulmaz Mavi Boncuk filmi gelir ya, işte o filmdeki gibi sürprizlerle dolu bir hayatı var meğerse. Tam bir kültür mozaiği bu kadın!
Aile Kökleri Tam Bir Sürpriz Deposu
Şimdi sıkı durun: Emel Sayın'ın ailesi aslen -inanın bana, ilk duyduğumda ben de inanamadım- Niğde'nin Bor ilçesindenmiş. Evet, yanlış duymadınız! O İstanbul kokan, o zarif duruşun altında Anadolu'nun bağrından kopup gelmiş bir ses aslında.
Ama işin ilginci, ailesinin hikayesi sadece Niğde'yle sınırlı değil. Dedeler tarafı Kafkasya'dan, babaannesi ise -tam bir kültür harmanı- Gürcü asıllıymış. Yani Emel Sayın'ın sesindeki o duygusal derinlik, o nağmelerdeki hüzün belki de bu köklerden geliyor, ne dersiniz?
Sanatçının Kişiliğine Yansıyan Miras
Düşünsenize, bir yanda Niğde'nin o sıcak insanları, diğer yanda Kafkasya'nın o gururlu duruşu, bir yanda da Gürcü kültürünün o renkli dünyası... İşte Emel Sayın'ın sanatındaki o benzersiz sentez buralardan geliyor olabilir mi acaba?
Ben şahsen inanıyorum ki, sanatçıların kökenleri onların yaratıcılıklarında mutlaka bir iz bırakıyor. Emel Hanım'ın her şarkısında, her performansında bu kültürel zenginliğin izlerini görmek mümkün.
Niğde'nin o mis gibi havası, Kafkasya'nın o destansı melodileri, Gürcü kültürünün o sıcaklığı -hepsi bir araya gelmiş ve Türk sanat müziğine bu eşsiz sanatçıyı armağan etmiş. Ne mutlu bize ki böyle değerli bir sanatçımız var!
Bu arada itiraf edeyim, her Emel Sayın şarkısı dinlediğimde artık o sesin arkasındaki bu renkli hikayeyi de düşüneceğim. Sanat işte böyle bir şey - köklerinden beslenir ve evrensel olur.