Tam da seyircinin onu özlediği bir dönemde, Engin Akyürek perdenin arkasından çıkıp yine karşımızda. Bu kez bambaşka bir hikayenin içinde, bambaşka bir karakterle. 'Bereketli Topraklar' adeta bir nefes gibi geliyor - hem oyuncuya hem de biz izleyicilere.
Düşünsenize, o bildiğimiz Akyürek'ten farklı bir şeyler göreceğiz. Belki biraz daha toprağa basan, belki biraz daha sert. Senaryosuyla, oyuncu kadrosuyla tam anlamıyla 'heyecan verici' bir yapım bu.
Seyirciyle Buluşma Anı Geliyor
Filmin vizyon tarihi yaklaştıkça sosyal medyada hareketlilik de artıyor. Hayranları - ki haklılar - sabırsızlıkla bekliyor. Kimi "Ne zaman?" diye soruyor, kimi "Nasıl bir karakter?" merak ediyor. Bense diyorum ki, bu bekleyiş boşa gitmeyecek gibi görünüyor.
Öyle her gün karşımıza çıkan, sıradan projelerden değil. Anlaşılan o ki, ekip her detayı özenle düşünmüş. Oyuncu seçiminden mekanlara kadar her şey titizlikle hazırlanmış. Bu tür yapımlar genelde iz bırakır - hem seyircide hem de sinema tarihinde.
Neden Bu Film Önemli?
Şöyle bir etrafa bakınca, gerçekten izlenmeye değer içeriklerin azaldığını görüyoruz. İşte 'Bereketli Topraklar' bu anlamda bir nefes olabilir. Hem Akyürek'in yeteneğini konuşturması açısından, hem de kaliteli bir hikaye sunması bakımından önem taşıyor.
Filmin adı bile içimizde bir şeyleri hareketlendiriyor sanki. Bereket... Toprak... Bunlar bizim kültürümüzde derin anlamlar taşıyan kelimeler. Acaba yönetmen ve senarist bu sembolleri nasıl işlemiştir hikayeye? Merak konusu doğrusu.
Son zamanlarda - itiraf edeyim - birçok film hayal kırıklığı yarattı. Ama bu farklı durabilir. Kadrosuna, hazırlık sürecine bakılırsa, izleyiciyi yüzüstü bırakmayacak gibi görünüyor.
Görünen o ki, Engin Akyürek yine taşı gediğine koyacak. Seyirci de - haklı olarak - bu buluşmaya hazır. Geri sayım başladı!
