Halid'li Yılların Unutulmaz Yüzü: Halid Beli Son Yolculuğuna Uğurlandı
Halid Beli Son Yolculuğuna Uğurlandı

Hava ağır, yürekler daha da ağırdı. O ismiyle bile gülümseten, yüzlerce karaktere hayat veren Halid Beli'yi bugün toprağa verdik. Sanki İstanbul bile onun gidişine üzülmüş gibiydi, bulutlar alçak, sessizlik derindi.

Zeynep Kamil Hastanesi'ndeki o soğuk sabah saatleri... Ailesi, sevenleri, meslektaşları hep oradaydı. Kimi gözyaşlarını tutamıyor, kimi içine akıtıyordu o derin hüznü. Halid Bey'in naaşı, son kez dualarla yıkandıktan sonra Üsküdar'daki aile kabristanına doğru yola çıktı.

Öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazı... Camii avlusu, onu son bir kez daha görmek isteyen sevenleriyle dolup taştı. Her biri farklı bir anı, farklı bir sahne taşıyordu yüreğinde. Belki bir 'Hababam Sınıfı' repliği, belki sessiz bir bakışı...

Üsküdar'daki son durağa varıldığında, o an geldi çattı. Toprak, bir efsaneyi daha bağrına basacaktı. Mezarı başında konuşan oğlu, babasının sanat hayatı boyunca sergilediği mütevazı duruşu vurguladı. "O hep alçakgönüllüydü" derken sesi titriyordu, "sahnelerin, setlerin en kıymetlisiydi ama bunu asla göstermedi".

Halid Beli'nin ardından bıraktığı, sadece filmlerdeki o unutulmaz sahneler değil. Bir neslin hafızasında yer eden o sıcak gülümseme, o samimi bakışlar... Türk sinemasının belki de en naif, en içten yüzlerinden biriydi o.

Bugün perdesini indirdi ama -ne cliché gelecek belki ama- gerçekten de o, seyircisinin kalbinde hep yaşayacak. Çünkü bazı sanatçılar öyle iz bırakır ki, fiziken aramızdan ayrılsalar da, yarattıkları karakterlerle hep aramızda dolaşırlar.