Türk sinemasının duayen ismi Hülya Koçyiğit, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) gençlerle buluşarak unutulmaz bir söyleşi gerçekleştirdi. 26 Kasım 2025 tarihinde ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi Kemal Kurdaş Amfisi'nde düzenlenen etkinlik, öğrencilerden büyük ilgi gördü.
Samanyolu Müziğiyle Coşkulu Karşılama
Sanatçı, Samanyolu filminin ikonik müziği eşliğinde sahneye çıktı ve öğrenciler tarafından coşkuyla karşılandı. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil'in de katıldığı etkinlikte, moderatörlüğü öğrenci Cem Akkayalı üstlendi.
Sıcak ve samimi bir atmosferde geçen buluşmada Koçyiğit, Türk sinemasına damga vuran kariyer yolculuğunu, oyunculuk serüveninde karşılaştığı zorlukları ve canlandırdığı yüzlerce karakterin kendisinde bıraktığı izleri paylaştı.
Gülşah Film: Bir Cesaret Öyküsü
Konuşmasında Türk sinemasına kimlik kazandıran yönetmenlerle çalışmanın kendisi için büyük bir şans olduğunu vurgulayan Koçyiğit, kendi film şirketini kurma sürecini anlattı:
"Sinemanın çok kan kaybettiği yıllardı. Bu nedenle bir film şirketi kurmaya karar verdim. Gülşah film pek çok film üretti. Bu bir cesaretti, karşılık bulmayabilirdi ama hem izlendi hem de ödüllendirildi. Bu yüzden çok mutluyum."
Mahalle Kültürü ve Kadın Olmanın Zorlukları
Sev Kardeşim filmi üzerine konuşan sanatçı, o dönemin mahalle kültürüne duyduğu özlemi dile getirdi: "Mahalle dayanışması, insanların yardımlaşması, birlikte gülüp ağlaması... O günlere elbette özlem duyuyorum. O filmleri bize sevdiren de o sıcaklık, karakterler ve dayanışma ruhuydu."
Hülya Koçyiğit, Derman filminin hayatındaki özel yerinden bahsederken Türk toplumunda ailenin önemine vurgu yaptı. Ayrıca Türkiye'de kadın olmanın geçmişteki zorluklarına değinerek şunları söyledi:
"Uzun yıllar Türkiye'de kadın olmak, toplumun içinde var olabilmek büyük gayret isteyen bir çabaydı. 'Kadın çalışamaz, kadın evinde oturur' gibi bir anlayış hakimdi. Kadınlar eğitim hayatına katılıp meslek edindikçe giderek eşitlik sağlanmaya başladı."
Oyunculukta Teknik ve Duygu Dengesi
Oyunculuğun yalnızca duygu değil aynı zamanda teknik bir süreç olduğuna dikkat çeken Hülya Koçyiğit, deneyimlerini şu sözlerle paylaştı:
"Bu işin yüzde 50'si duyguysa yüzde 50'si tekniktir. Ne kadar çok insan tanırsanız, okur ve izlerseniz oyunculuk haneniz o kadar zenginleşir."
Türk sinemasının son yıllarda yaşadığı dönüşüme de değinen sanatçı, filmlerin salonlarda kendine yer bulmakta zorlandığını söylerken, eğitimli ve yetenekli yönetmenlerin varlığına dikkat çekti.
Kızı Gülşah'la Set Anıları
Kızı Gülşah Soydan Alkoçlar ile birlikte çektiği Gülşah filminden söz eden Hülya Koçyiğit, set anılarından gülümseyerek bahsetti:
"Gülşah Film'in ilk filmini kızımla çektik, çünkü o dönemde çocuk filmi yok denecek kadar azdı. Çocukların izleyebileceği filmler yapılmıyordu. Kızıma 'Benim rol arkadaşım olur musun?' dedim. Sette her çocuk gibi çok hareketliydi, bir sahneyi tekrar yapmayı pek sevmiyordu. O yüzden bir gün bana; 'Anne, ben şöhretli olmak istemiyorum' dedi."
Öğrencilerin sorularını içtenlikle yanıtlayan Hülya Koçyiğit'e plaket takdim edilmesinin ardından söyleşi sona erdi. Etkinlik, Türk sinemasının usta ismi ile genç kuşağın buluşması açısından oldukça anlamlı bir gece olarak hafızalarda yer etti.