Güneşin altın rengiyle ışıldayan taş evlerin arasında, Mardin adeta bir masal diyarına dönüştü. Bu kez büyüsünü sinemanın büyülü dünyasıyla birleştirdi. Tarihi kent, düzenlenen Sinema Günleri'yle hem küçüklerin yüzünü güldürdü hem de ailelere unutulmaz anlar yaşattı.
Kim derdi ki bu kadim şehirde çocuk kahkahaları sinemanın sihriyle birleşecek? Öyle oldu işte! Minikler, kimi zaman gözlerini kocaman açıp perdedeki görüntülere bakakaldı, kimi zaman da coşkuyla alkış tuttu. Aileler ise çocuklarının bu mutluluğunu izlemenin huzurunu yaşadı.
Renkli Etkinliklerle Dolu Bir Festival
Festival sadece film gösterimlerinden ibaret değildi elbette. Atölyelerde çocuklar kendi kısa filmlerini çekmeyi öğrendi - kimisi çok da yetenekli çıktı hani! Animasyon gösterileri ise küçük izleyicileri adeta büyüledi. "Ben de yapabilir miyim?" diye soran miniklerin gözlerindeki ışıltı görülmeye değerdi.
Mardin'in daracık sokaklarında dolaşırken bir anda karşınıza çıkıveren sinema standları, kentin kültürel dokusuna ayrı bir renk kattı. Yerel halkın da büyük ilgi gösterdiği etkinlikler, şehrin sosyal hayatına canlılık getirdi.
Geleceğin Sinemaseverleri Yetişiyor
Uzmanlar, bu tür etkinliklerin çocukların sanat algısını geliştirmede ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Mardin'de yaşayan 9 yaşındaki Elif'in "Büyüyünce ben de film çekeceğim!" sözü ise festivalin amacına ulaştığının en güzel kanıtıydı.
Organizatörler, gelecek yıl daha da büyük bir programla geri döneceklerinin müjdesini verdi. Mardin gibi kültürel zenginliği olan bir şehirde sinemanın bu denli ilgi görmesi, sanatın birleştirici gücünü bir kez daha hatırlattı.
