
Tam da şu an, gözlerinizi kapatıp 1980'lerin İstanbul'una gitseniz, sokaklarında dolaşan o neşeli kahkahaların kaynağını merak ederdiniz belki de. İşte o kahkahaların mimarı, Türk sinemasının altın sayfalarına adını yazdıran Neseli Günler filmiydi.
Adile Naşit'in 'Binnaz Teyze'si ve Münir Özkul'un 'Hayri Bey'iyle hafızalara kazınan bu film, sıradan bir komedinin çok ötesinde bir kült haline geldi. Peki nasıl?
Set Arkasında Kalan Anılar
Çekimlerin büyük bölümü İstanbul'un o dönemki ruhunu yansıtan Arnavutköy'de gerçekleşmişti. Daracık sokaklar, rengarenk apartmanlar ve mahalle kültürünün canlı olduğu mekanlar... Kameranın arkasındaki ekip, her sahneyi adeta bir tablo gibi işlemişti.
Filmin yönetmeni Orhan Aksoy -kendisi zaten komedi dehasıydı- çekimler sırasında oyunculara sürprizler yapmayı severdi. Mesela bir sahne vardı ki, Adile Naşit'in doğaçlama yaptığı o anlar settekileri kahkahalara boğmuştu. Senaryoda yazılı olmayan o replikler, filmin en unutulmaz anlarından biri oldu.
İzleyiciyle Buluşma Serüveni
1981 yılında vizyona girdiğinde, Neseli Günler beklenenin üzerinde bir ilgi görmüştü. Sinemalar dolup taşıyor, insanlar filmi defalarca izliyordu. Öyle ki, bazı sahnelerin diyalogları günlük hayatta kullanılır olmuştu.
- Münir Özkul'un o meşhur 'Yapma be kardeşim!' çıkışı
- Adile Naşit'in göz kırparak söylediği 'Aman ne güzel!' repliği
- Şener Şen'in arka planda kalsa da unutulmaz mimikleri
Film o kadar sevilmişti ki, televizyonlarda her gösteriminde reyting rekorları kırıyordu. Hatta bazı kuşaklar için bayram filmi geleneği haline geldi desek yanlış olmaz.
Günümüze Uzanan Miras
Bugün bile -neredeyse 40 yıl sonra- sosyal medyada paylaşılan replikleri, gençler tarafından biliniyor olması filmin ne denli etkili olduğunu gösteriyor. Belki de sırrı, samimiyetinde ve bizden olan hikayesinde yatıyordu.
Eski İstanbul'un o sıcak atmosferini yansıtan Neseli Günler, artık sadece bir film değil, kolektif hafızamızın bir parçası. Peki siz bu kült filmin hangi sahnesini en çok seviyorsunuz?