
Kim derdi ki yıllar sonra bu kadar konuşulacak? Televizyon dünyasının belki de en merak edilen sırlarından biri nihayet aydınlandı. Ve inanın, beklediğinizden çok daha ilginç.
Selen Öztürk -evet, o çocuk yaşta ekranlara bomba gibi düşen yetenek- nihayet suskunluğunu bozdu. O dönemlerde kimseye anlatamadığı, belki de anlatmaktan çekindiği o gerçekleri artık kelimelere döküyor.
Setten Ayrılışın Arkasındaki Gerçek
Herkesin kafasında aynı soru vardı: Neden? Niye bıraktı? İşte cevap: Meğer her şey tamamen kişisel bir kararmış. Öztürk, o dönemde içine düştüğü ruh halini "Yoğun bir içsel yolculuk" olarak tanımlıyor. Dışarıdan göründüğü gibi değilmiş hiçbir şey.
"Aslında herkes yanılıyordu" diyor ve ekliyor: "Kimse benim neler yaşadığımı tam olarak anlamadı. Anlatmak da istemedim zaten."
Sinem Kobal İle Unutulmaz Anlar
Peki ya Sinem Kobal? İkili arasındaki o elektrik dolu sahneleri hatırlayan var mı? Öztürk, Kobal için "Olağanüstü bir profesyonel" ifadelerini kullanıyor. Set arkadaşlıklarının her daim saygı çerçevesinde ilerlediğinin altını çiziyor.
O günleri düşününce... İkisinin de ekrana yansıyan o enerjisi, samimiyeti. Seyirciyi ekrana kilitleyen o performanslar. Hepsi gerçekten de özeldi.
Yıllar Sonra Gelen İtiraf
Şimdi, tam tamına yıllar sonra, Öztürk o perdeyi kaldırıyor. "Aslında her şey çok daha farklıydı" diyerek başlıyor anlatmaya. Meğer o "sırra kadem basma" hikayesi, aslında öyle değilmiş.
Kendi deyimiyle: "Hayatımın o döneminde aldığım en doğru karardı. Pişman değilim, sadece... Kendim için bir mola vermiştim."
Ve o moladan sonra? Hayat ona bambaşka kapılar aralamış. Belki de kameralardan uzakta, kendi içinde bulduğu o huzur, onu bambaşka yerlere taşımış.
Magazin dünyasının belki de en çok konuşulan gizemlerinden biri böylece çözülmüş oldu. Bazen en basit cevaplar, en karmaşık soruların ardında saklı oluyor. Öztürk'ün itirafı da bunun en net kanıtı.