
Haber şöyle: Türk sineması için gerçekten çığır açıcı bir karar alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2025 yılında sinema sektörüne tam 359 milyon liralık rekor bir destek sağlayacak. Bu rakam, geçen yılın bütçesinden neredeyse %40 daha fazla - ki bu da hükümetin sektöre verdiği önemi açıkça gösteriyor.
Bakanlık yetkilileri, bu kaynağın hem yapım hem de dağıtım aşamalarında kullanılacağını belirtiyor. Yani sadece film çekmek isteyenler değil, onları izleyiciyle buluşturmak isteyenler de bu pastadan pay alacak.
Peki Bu Parayı Kimler Alabilecek?
Aslında burada kritik olan nokta şu: Desteklerden yararlanmak isteyen yapımcıların belli kriterleri karşılaması gerekiyor. Bakanlık, özellikle uluslararası festivallerde Türkiye'yi temsil edebilecek ve kültürel mirasımızı yansıtan projelere öncelik vereceğini açıkladı.
Geçen yıl 256 milyon lira olan destek miktarının bu kadar ciddi artması, sektör temsilcilerini oldukça heyecanlandırdı. Bir yapımcı arkadaşım "Bu, Türk sinemasının altın çağının başlangıcı olabilir" diyor ve ekliyor: "Artık Hollywood standartlarında işler yapma şansımız var."
Dağıtım Desteği Neden Önemli?
İşin dağıtım kısmı genelde gözden kaçıyor ama aslında en az yapım kadar kritik. Çünkü ne kadar iyi film yaparsanız yapın, izleyiciye ulaştıramazsanız anlamı kalmıyor. Bakanlığın bu konuyu da düşünmüş olması gerçekten takdir edilesi.
Tabii bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim: Pandemi sonrası zor günler geçiren sinema sektörü için bu destek adeta can suyu niteliğinde. Salonlar yeniden dolmaya başlarken, yeni projelerin hayata geçmesi sektörü tam anlamıyla ayağa kaldıracak gibi görünüyor.
2025 için şimdiden heyecanla bekliyoruz. Belki de önümüzdeki yıl Türk sinemasının dünya çapında ses getireceği yıl olacak - kim bilir?