Havalar soğumaya, yapraklar sararmaya başladığında, içimizi ısıtacak bir şeylere ihtiyaç duyarız. İşte tam da böyle zamanlar için, battaniyenizin altına kıvrılıp izleyebileceğiniz, sonbaharın o eşsiz atmosferini yansıtan filmleri derledik. Kendinizi bir anda New England'da, kahve kokan bir kafede veya eski bir kitapçıda hissedeceksiniz.
Ruhunuzu Okşayacak Bir Başyapıt: 'You've Got Mail'
Tom Hanks ve Meg Ryan'ın ölümsüz ikilisini hatırlayan var mı? 1998 yapımı bu film, sonbaharın New York'unu o kadar güzel yansıtıyor ki, izlerken içiniz ısınıyor. Bir kitapçı sahibi ile rakibi arasında geçen, internette başlayan bir aşk hikayesi. Film o kadar samimi ki, izleyen herkesi 90'lara götürüyor. Nora Ephron'un eşsiz yönetmenliği, filme ayrı bir hava katıyor.
Hüzün ve Umut Arasında: 'Good Will Hunting'
Boston'ın sonbaharında geçen bu film, sadece bir drama değil, aynı zamanda bir insanlık dersi. Robin Williams'ın o muhteşem performansı ve Matt Damon ile Ben Affleck'in gençlik enerjisi, filme bambaşka bir boyut katıyor. “Oğlum, sana savaştan bahsedemem...” repliği hala hafızalarda. İzlerken hem hüzünlenecek hem de içinizde bir umut ışığı hissedeceksiniz.
Bir Fransız Klasiği: 'Amélie'
Paris'in sonbaharını en renkli şekilde yansıtan filmlerden biri. Amélie, etrafındaki insanların hayatlarına dokunurken, izleyicilere de ilham veriyor. Film o kadar renkli ve sıcak ki, izlerken kendinizi Montmartre'da bir kafede hissedeceksiniz. Yönetmen Jean-Pierre Jeunet, adeta bir ressam gibi kareleri işlemiş.
Aşkın ve Müziğin İç İçe Geçtiği Bir Hikaye: 'Once'
Dublin'in sokaklarında geçen bu müzikal drama, beklenmedik bir aşk hikayesini anlatıyor. Müzikleri o kadar içe işliyor ki, film bittikten sonra bile etkisinden kurtulamıyorsunuz. Doğaçlama çekimler ve amatör oyuncular, filme inanılmaz bir gerçeklik katıyor. Sonbahar melankolisini en iyi yansıtan filmlerden.
Woody Allen'ın Başyapıtı: 'Manhattan'
Siyah-beyaz çekilmiş olmasına rağmen, New York'un sonbaharını en romantik şekilde yansıtan film belki de. Woody Allen'ın kendine has üslubu ve Gershwin'in müzikleri, filme adeta bir ruh katıyor. Aşk, entelektüelizm ve hayatın karmaşası arasında gidip gelen bir hikaye. Görüntü yönetimi ise başlı başına bir sanat eseri.
Diğer Muhteşem Öneriler
- Dead Poets Society: Robin Williams'ın bir öğretmeni canlandırdığı bu film, sonbaharın o bilge havasına çok yakışıyor. “Carpe diem!”
- When Harry Met Sally: Aşk ve arkadaşlık arasındaki ince çizgiyi anlatan, sonbahar New York'unda geçen bir başka Nora Ephron klasiği.
- Autumn in New York: Adından da anlaşılacağı gibi, sonbaharın tüm renklerini barındıran romantik bir film.
- Fantastic Mr. Fox: Sonbaharı çocuklarınızla izleyebileceğiniz, stop-motion tekniğiyle çekilmiş renkli bir animasyon.
- Little Women: Louisa May Alcott'un unutulmaz romanından uyarlanan bu film, sonbaharın sıcak aile bağlarını anlatıyor.
Bu filmleri izlerken yanınıza sıcak bir içecek ve belki de bir dilim kek almayı unutmayın. Sonbahar, kendimizi şımartmak ve biraz hüzünlenmek için belki de en güzel mevsim. Hangisini izleyeceğinize karar vermek zor olabilir – ki bence hepsini bir sonraki yağmurlu pazar gününe saklayın. İyi seyirler!
