Haber geldiğinde, sanki Yeşilçam'ın altın çağından bir parça daha kopmuş gibi hissettirdi. Engin Çağlar... İsmi bile bir dönemi anımsatıyor aslında. 85 yıllık ömrün son perdesini kapattı ve geriye, beyaz perdedeki o unutulmaz performansları kaldı.
Kimdi Engin Çağlar? Sadece bir oyuncu değildi elbette. Türk sinemasının adeta bir neferiydi o. Setlerde geçen yıllar, çekilen onlarca film ve izleyiciye ulaşan sayısız karakter... Hepsi, onun sanata olan tutkusunun kanıtıydı aslında.
Bir Dönemin Sessiz Kahramanı
Şöyle bir düşünüyorum da - bugünün star sisteminden çok farklıydı o günler. Engin Çağlar gibi isimler, belki gazete manşetlerinde sık görünmezlerdi ama perdede gözüktükleri anda herkes tanırdı onları. Öyle bir şey işte...
Oynadığı her rolde farklı bir şey katardı izleyiciye. Bazen komedide güldürürdü, bazen dramda hüzünlendirirdi. Yetenek denilen o tarifsiz şey, sanki onun için yaratılmıştı adeta.
Ardında Kalanlar
Ölüm haberi, sevenlerini derinden sarstı tabii. Sosyal medyada bir sel gibi akmaya başladı taziye mesajları. Herkes kendi hafızasındaki Engin Çağlar'ı anlatıyordu. Kimi bir filmdeki repliğini hatırladı, kimi bir röportajdaki tavrını...
Aslında şunu fark ettim: Gerçek sanatçılar ölmezler ki! Filmleriyle, rolleriyle yaşamaya devam ederler. Engin Çağlar da öyle olacak - Yeşilçam arşivlerindeki yerini koruyacak ve yeni kuşaklar onu keşfettikçe, aslında hiç gitmemiş gibi hissettirecek.
Hayat tuhaf değil mi? İnsan doğar, yaşar ve gider. Ama bazıları, ardında o kadar çok şey bırakır ki... Engin Çağlar da onlardan biriydi işte. Sinema tarihimizin kilometre taşlarından biriydi ve öyle de kalacak.
Ruhu şad olsun demekten başka ne denir ki? Belki de en güzeli, onu filmleriyle anmaya devam etmek. Çünkü sanatçılar, eserleriyle ölümsüzleşirler sonuçta.