
Kim unutur ki o gülen gözleri, o sıcacık ses tonu? Adile Naşit... Türk sinemasının belki de en sevimli, en içten yüzü. Şimdi onun olağanüstü hayat hikayesi, tiyatro sahnesinde yeniden nefes alıyor. Hem de öyle sıradan bir biyografi oyunu değil bu – adeta Naşit’in ruhunu sahneye taşıyan, duygu yüklü bir yolculuk.
Oyun, onun çocukluk yıllarından başlayıp, sinema dünyasına adım atışına, oradan da Türk halkının gönlündeki tahtı kurışına uzanan renkli bir yol haritası çiziyor. Sahnedeki her diyalog, her kostüm, her dekor aslında Naşit’in iç dünyasına açılan bir kapı adeta.
Sadece Bir “Hababam Sınıfı” Yıldızı Değildi O
Çoğu insan onu Hababam Sınıfı’nın tatlı sert hizmetlisi olarak hatırlıyor – ki bu rol bile başlı başına bir efsane! Ama Adile Naşit’in hikâyesi çok daha derin. Yeteneğiyle, mütevazılığıyla ve inanılmaz enerjisiyle nasıl bir nesle ilham verdiğini görmek gerçekten etkileyici.
Oyunda, onun aile hayatına, arkadaşlıklarına ve meslektaşlarıyla olan samimi ilişkilerine dair çok özel sahneler de var. Mesela Münir Özkul’la olan o muhteşem ikilinin nasıl oluştuğunu, sahne arkasında neler yaşandığını duymak insanı o yıllara götürüyor.
Yönetmen ve Oyuncular Ne Diyor?
Projenin yönetmeni, “Amacımız sadece bir sanatçıyı anmak değil; onun ruhunu, izleyiciyle tekrar buluşturmak” diyor ve ekliyor: “Adile Naşit sadece bir oyuncu değildi; o, herkesin kalbine dokunan bir insandı.”
Oyunu izleyenlerden bazıları, özellikle Naşit’in gençlik yıllarını anlatan sahnelerin ne kadar etkileyici olduğunu söylüyor. “Gözümde canlandı, gerçekten,” diyor bir izleyici. “Sanki Adile Teyze sahnedeydi.”
Ve tabii müzikler... Naşit’in filmlerinde yer alan o unutulmaz şarkılar, tiyatro oyununda da seyirciye eşlik ediyor. Kimi zaman hüzünlü, kimi zaman neşeli – tıpkı onun hayatı gibi.
Neden Şimdi?
Belki de tam zamanıdır. Böyle bir dönemde, naifliğin, samimiyetin ve sanat aşkının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlamak... Adile Naşit tam da bunu temsil ediyor çünkü.
Oyun, hem eski kuşağa hitap ediyor hem de genç izleyicilere “Neden bu kadar sevildi?” sorusunun yanıtını veriyor. Belki de cevap çok basit: Çünkü o, gerçekti.
Bu oyun sadece bir tiyatro performansı değil; aynı zamanda sevginin, emeğin ve inancın sahneye yansıması. Gidin ve görün – içiniz ısınacak.