Sanat dünyasının sevilen ismi Arif Erkin Güzelbeyoğlu'nun ardından bıraktığı o derin sessizlik, dün akşam Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde yerini hüznün ve sevginin iç içe geçtiği dokunaklı bir veda törenine bıraktı. Hayatını adadığı sahnelerden birinde, bu kez perdesini indirdiği o son sahne için toplanan yüzlerce seven, meslektaş ve aile üyesi...
Salonun her köşesine sinmiş o tiyatro kokusuyla karışık buruk bir hava. Sanki herkes aynı düşünceyi paylaşıyor: "İyi ki bu adamı tanımışız." Kimi gözleri dolu dolu, kimi gülümseyerek anıyor usta oyuncuyu. İşte tam da bu karışık duyguların ortasında, Güzelbeyoğlu'nun sanat dolu hayatından kesitler sunan bir video gösterimi salondaki herkesi adeta büyülüyor.
Sanatın Kalbinde Son Durak
Muhsin Ertuğrul Sahnesi - evet, tam da ismi gibi bir efsanenin adını taşıyan bu mekan, başka bir efsanenin son yolculuğuna tanıklık ediyor. İronik mi? Belki de kaderin ince bir dokunuşu. Güzelbeyoğlu'nun hayatı boyunca çıktığı sayısız sahnelerden sonraki bu son "perde" için belki de daha anlamlı bir mekan olamazdı.
Salondaki kalabalığa şöyle bir bakıyorsunuz da - tiyatronun duayenlerinden genç oyunculara, ailesinden hayranlarına kadar uzanan geniş bir yelpaze. Herkesin yüzünde aynı ifade: "Veda etmek hiç kolay değil." Özellikle de böyle çok yönlü bir sanatçıya...
Bir Efsanenin Ardından
Güzelbeyoğlu denince akla ne gelmez ki? Tiyatrodaki o unutulmaz performansları mı, yoksa sinemada bize yaşattığı o eşsiz karakterler mi? Belki de hepsinden öte, sanata olan o tutku dolu bağlılığı. İşte bu tören de tam olarak bunu yansıtıyordu - bir hayatın değil, bir tutkunun son buluşması.
Konuşmalar, anılar, gözyaşları ve zaman zaman yükselen kahkahalar... Tıpkı Güzelbeyoğlu'nun oyunları gibi duygusal bir yolculuk bu. Kimi "O sahnede nasıl da heyecanlanırdı" diye anlatıyor, kimi "Setlerdeki o neşesi hiç bitmezdi" diye ekliyor.
Ve o an geliyor - tabut omuzlara alınıyor. Sanki son bir kez daha seyircisiyle buluşuyor gibi. Alkışlar, dualar ve vedalar eşliğinde... Sanat dünyası bir yıldızını daha uğurlarken, geriye bıraktığı mirasın hiç solmayacağını bir kez daha hatırlatıyor hepimize.
Güzelbeyoğlu'nun ailesine, sevenlerine ve tüm sanat camiasına başsağlığı diliyoruz. Işıklar içinde uyusun...
