
Oyunun finaliydi. Perde inmek üzereyken, o sahneye adım attı. Mehmet Aslantuğ. Sadece bir oyuncu değil, o an orada, hepimizin yüreğine dokunan bir ses oldu adeta.
Birden durdu. Seyirciyi süzdü. Ve bir şey yaptı; beklenmedik, samimi, insanı içinden yakalayan bir şey. Ellerini açtı. Gözlerini kapattı. Ve Türkiye için, hepimiz için, içten bir dua etmeye başladı.
Salon… Bir anlığına elektriği kesilmiş gibi oldu. Sonra, o sessizliği yırtan bir şey oldu. Alkış mı? Hayır. Daha güzeli. Seyirciler, ayağa kalkıp ona, o duaya eşlik ettiler. Kimisi fısıldadı, kimisi içinden geldiği gibi… İnanılmaz bir andı.
Bu görüntüler, dakikalar içinde sosyal medyaya düştü. Twitter, Instagram âdeta çiçek durdu. “Aslantuğ'dan muhteşem jest”, “Sahnede yürekleri ısıtan dua” yorumları ardı ardına sıralandı. İnsanlar, böylesine samimi ve politik olmayan bir temenninin güzelliğinden bahsetti.
Bir Anda Herkesin Konuştuğu Olay
O anı yaşayanlar anlatıyor: “Hiç beklemiyorduk. Oyun bitti, her şey normal ilerliyordu. Sonra Mehmet Bey çıktı ve o duayı okumaya başladı. İçimden ‘İşte bu!’ dedim. Çok saf, çok temiz bir niyetti.”
Bir diğer seyirci ise şunları ekliyor: “Sahnede siyaset yok, ayrıştırma yok. Sadece ülkesini seven bir insanın içten dileği vardı. Herkesin ortak paydada buluşabildiği nadir anlardan biriydi.”
Mehmet Aslantuğ’un bu spontane hareketi, sanatın toplumu birleştirme gücünü bir kez daha hatırlattı. O, sadece repliklerini söyleyen bir oyuncu değil, yüreğiyle de sahneye çıkan bir isim. Ve o gece, hepimize bunu bir kez daha gösterdi.