O dikenli kabuğa bakıp da içinizden "Bu nasıl soyulacak?" diye geçirdiyseniz, yalnız değilsiniz. Ananas, belki de en göz korkutan tropikal meyvelerden biri. Ama aslında o kadar da zor değil, yeter ki püf noktalarını bilelim.
İşe doğru ananası seçmekle başlayalım. Olgun bir ananası kokusundan anlarsınız - tabanından gelen o tatlı, keskin koku her şeyi ele verir. Hafifçe sıktığınızda hafif bir yumuşaklık hissederseniz, tam kıvamında demektir.
Adım Adım Ananas Katliamı (Eh, Kesimi Demek Daha Doğru!)
Önce tezgahınızı hazırlayın. Keskin bir bıçak ve sağlam bir kesme tahtası olmazsa olmaz. Ananasın tepesindeki yeşil taç yaprakları kesip atarak işe başlayın. Alt kısmını da düzleyin ki meyve sabit dursun.
Şimdi sıra kabuğu soymakta. Ananası dik tutun ve bıçağı kabukla meyve eti arasından geçirerek aşağıya doğru indirin. Kabuk kalın olduğundan, derin kesmekten çekinmeyin. Döne döne tüm kabukları temizleyin.
Geriye silindir şeklinde, sarı bir ananas gövdesi kalacak. Şimdi gözler dediğimiz o kahverengi noktaları çıkarma zamanı. Bunlar için bıçağı çapraz tutarak V şeklinde kesikler atabilirsiniz. Biraz meyve kaybı olsa da, daha temiz bir görünüm için değer.
Halka mı, Küp mü? Karar Sizin!
Ananası yuvarlak halkalar halinde dilimleyip, ortasındaki sert göbeği çıkarabilirsiniz. Ya da uzunlamasına dörde bölüp, sert merkez kısmını ayırdıktan sonra küp küp doğrayabilirsiniz. Hangisi canınız nasıl isterse!
Doğranmış ananası hemen tüketmeyecekseniz, limon suyu serperek kararmasını önleyebilirsiniz. Ama bence en güzeli, taze taze yemek. O misler gibi kokusu ve tadı kaybolmasın!
Bir de küçük bir sır: Ananasın ortasındaki sert kısım aslında tam bir lezzet bombası. Sert diye atmayın, blendırdan geçirip smoothielerinize katın. Pişman olmayacaksınız!
