Bazen mutfakta harikalar yaratmak için dağlar kadar malzeme gerektiğini düşünürüz, değil mi? Ama işin aslı hiç de öyle değil. Şekerpare, tam da bu düşünceyi alt üst eden, sadeliğin zaferini ilan eden tatlılardan biri. Hadi gelin, bu lezzet yolculuğuna birlikte çıkalım.
Malzemeler o kadar az ki, muhtemelen çoğu şu an mutfağınızda duruyordur. Un, tereyağı (ya da margarin, tercih sizin), pudra şekeri ve bir tutam tuz... Şerbeti için ise sadece su ve toz şeker. İnanması güç ama lezzet inanılmaz!
Hamurunun İncelikleri
Oda sıcaklığındaki yağı bir kaseye alıp üzerine pudra şekerini ekleyin. Bu ikisini, rengi açılıp adeta bir krema kıvamına gelene kadar çırpın. İşte bu nokta, hamurun kıvamı için çok önemli. Sonra, eleyerek eklediğiniz un ve tuzu yavaş yavaş karışıma yedirin. Ele yapışmayan, ama yumuşacık bir hamur elde etmelisiniz. Yoksa 'elinize yapışıyor' mu? Endişelenmeyin, biraz daha un ekleyip kurtarabilirsiniz.
Şekil Verme Sanatı
Hamuru ceviz büyüklüğünde parçalara ayırın. Avuç içinizde yuvarlayıp minik toplar haline getirin ve yağlanmış bir tepsiye dizin. Üzerlerine hafifçe bastırın. Bazıları ortasına birer badem ya da fındık koyar, bu size kalmış. Ama o çatlak görüntüsü olmadan olmaz! Bıçak ucuyla üstlerine çizik atmayı unutmayın.
Önceden 170 derecede ısıttığınız fırına verin. Altın sarısı rengi alana, etrafa mis gibi kokular yayılmaya başlayana kadar pişirin. Yaklaşık 25-30 dakika yeterli olacaktır, fırınların kaprisini unutmayalım tabii.
Şerbeti: İşin Sırrı Burada!
Şekerpareyi asıl unutulmaz kılan, o ılık şerbettir. Tatlılar fırındayken, bir tencereye su ve şekeri alıp kaynatın. 10 dakika kadar kaynayıp kıvam almasını bekleyin. Ardından ocaktan alıp soğumaya bırakın. İşte en kritik nokta: Sıcak tatlıların üzerine SOĞUK şerbet dökülür. Yoksa hamur gibi olur, kimse yemek istemez.
Fırından çıkan sıcacık şekerparelerin üzerine, bu soğuk şerbeti gezdirin. Şerbeti çekip, tatlıların dinlenmesi için en az 2-3 saat beklemelisiniz. Sabır işi, biliyorum, ama değecek!
Sonuç? Dışı hafifçe çıtır, içi yumuşacık, şerbeti tam kıvamında bir şekerpare. Misafirlerinize 'Bunu sen mi yaptın?' dedirtecek, çay saatlerinizin vazgeçilmezi olacak. Deneyin, pişman olmayacaksınız. Afiyet olsun!
