Kütahya deyince aklınıza sadece çiniler geliyorsa, hazır olun! Çünkü bu şehir, mutfağıyla da adeta bir cennet. Öyle ki, her sokak başında sizi bekleyen lezzetler, damak zevkinizi altüst edecek türden.
Şehrin merkezinde dolaşırken burnunuza gelen o mükemmel kokulara kapılıp gitmemek elde değil. Hele bir de 'Kütahya sofrası' denilen o görkemli geleneği görseniz! Masada yan yana dizilmiş onlarca çeşit... İnsan nereden başlayacağını şaşırıyor doğrusu.
İşte O Efsane Lezzetler
Kütahya mutfağı öyle sıradan değil. Her biri yüzyılların birikimiyle hazırlanmış yemekler, adeta birer sanat eseri. Mesela cimcik denen o minik hamur parçaları... Anlatması bile insanın ağzını sulandırmaya yetiyor. Üzerine yoğurt ve tereyağı - gerçekten muhteşem!
- Göveç: Toprak kapta pişen etin tadına doyum olmuyor
- Sini mantısı: Normal mantıdan çok daha farklı ve lezzetli
- Haşhaşlı gözleme: Kütahya'ya özgü bir lezzet şöleni
Aslında en güzeli, bu yemeklerin hikayelerini dinlemek. Yerel halk, her bir tarifin nasıl nesilden nesile aktarıldığını anlatırken gözlerindeki o gururu görmelisiniz.
Peki Ya Tatlılar?
Kütahya'nın tatlıları da en az yemekleri kadar meşhur. Şipşide denen o unutulmaz tatlıyı duydunuz mu hiç? Ya da cevizli sucuğu? İnanın, bir kere tadan bir daha unutamıyor. Özellikle şehrin tarihi çarşısında satılan ev yapımı tatlılar, insanı adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Belki de en güzeli, tüm bu lezzetleri tadarken aynı zamanda Kütahya'nın o eşsiz tarihi atmosferini de soluyor olmak. Çinili camiler, tarihi konaklar derken, yemek molaları birer kültür şölenine dönüşüveriyor.
Kütahya'ya gidip de bu lezzetleri tatmamak, gerçekten büyük kayıp. Siz siz olun, bu mutfak hazinesini keşfetmeyi sakın ertelemeyin!
