Kim derdi ki ordunun o disiplinli mutfaklarından vegan damak zevkine hitap eden bu kadar yaratıcı tarifler çıkacak? Aslına bakarsanız, ben de ilk duyduğumda şüpheyle karşıladım bu haberi. Ama görünen o ki Karadeniz'in hırçın dalgalarına meydan okuyan bu şehrin mutfağı, vejetaryen lezzetler konusunda da en az doğası kadar cömert.
İşte sizin için derlediğimiz, adeta birer sanat eseri niteliğindeki beş nefis tarif:
Fındığın Gücünü Hissedin: Fındıklı Etsiz Köfte
Ordu denilince akla ilk gelen şüphesiz fındık. Bu tarifte ise fındık, klasik köfte anlayışını altüst ediyor. Bir porsiyonunda neredeyse günlük protein ihtiyacınızın yarısını karşılayacak kadar besleyici - ki bu kadarını ben de beklemiyordum açıkçası.
Malzemeler? Basit görünüyorlar ama sonuç muhteşem: 2 su bardağı haşlanmış nohut, 1 su bardağı çekilmiş fındık, 1 adet rendelenmiş soğan, 2 diş ezilmiş sarımsak, yarım demet maydanoz, 1 çay kaşığı kimyon, 1 tatlı kaşığı pul biber, 3 yemek kaşığı un, tuz ve karabiber.
Yapılışı da şöyle: Haşlanmış nohutu iyice ezin - ama lütfen blender kullanmayın, elde ezmek çok daha iyi sonuç veriyor. Tüm malzemeleri bir kasede karıştırın. Yoğurdukça kıvam alan bir harç elde edeceksiniz. Ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp şekillendirin. Zeytinyağında her yönü nar gibi kızarana kadar pişirin. Yanına mevsim salatasıyla servis edin - inanın, etli köfteleri unutacaksınız!
Karadeniz'in Yeşilinden: Otlu Vegan Börek
Börek deyip geçmeyin. Bu tarif, bildiğiniz tüm börek algılarınızı değiştirecek. İçindeki otlar öyle rastgele seçilmemiş - her biri Karadeniz'in yemyeşil yamaçlarından özenle toplanmış adeta.
İç harcı hazırlamak için:
- 2 su bardağı ince kıyılmış pazı
- 1 su bardağı doğranmış ıspanak
- 1 adet orta boy soğan
- Yarım demet dereotu
- Yarım demet taze nane
- 3 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 çay kaşığı tuz
- Yarım çay kaşığı karabiber
Soğanı ince ince doğrayıp zeytinyağında pembeleşene kadar kavurun. Tüm yeşillikleri ekleyip 4-5 dakika soteleyin. Baharatları ilave edip ocaktan alın. Yufkaların arasına bu harçtan sürüp rulo şeklinde sarın. Fırında altın rengi alana kadar pişirin. Sıcak sıcak servis yapın - dikkat edin, parmaklarınızı yiyeceksiniz!
Lahana Sarması mı Dediniz?
Bu klasik lezzetin vegan versiyonu o kadar başarılı ki, geleneksel tarifini aratmayacak - hatta belki de daha lezzetli bile olabilir. Lahanaları haşlarken bir tutam tuz ve birkaç damla limon suyu eklemek, yaprakların canlı kalmasını sağlıyor. İç harcı için bulgur, soğan, domates salçası ve bol baharat kullanılıyor. Üzerine gezdirilen nar ekşisi ise adeta bir şölene dönüştürüyor bu sade görünümlü yemeği.
Pişirme aşamasında dikkat: Kısık ateşte en az 45 dakika demlenmeli. Aceleye gelmez bu iş - sabır gerektiriyor ama değiyor.
Mısır Ununun Dansı: Vegan Laz Böreği
Bu tarif beni gerçekten şaşırttı. Mısır unu ve hindistancevizi sütünün buluşmasından doğan bu tatlı, geleneksel Laz böreğine adeta modern bir yorum getiriyor. Şerbeti için agave şurubu kullanılıyor ki bu da kan şekerini ani yükseltmiyor - diyabet hastaları için harika bir alternatif sunuyor.
Fırından çıktığında üzerindeki o altın rengi görüntü insanı büyülüyor. Bir ısırık aldığınızda ise ağzınızda oluşan o kremamsı doku... Kelimelerle anlatılacak gibi değil!
Son Söz Yerine
Bu tarifler sadece yemek değil, birer kültür elçisi aslında. Ordunun cömert doğasının mutfağa yansıması. Deneyen herkesten aynı yorumu alıyorum: "Bunlar vegan yemeği olamaz!" İşte bu, tariflerin ne kadar başarılı olduğunun en büyük kanıtı bence.
Hafta sonu için plan yapıyorsanız, bu tariflerden birini denemeyi mutlaka düşünün. Pişman olmayacaksınız - hatta belki de mutfak anlayışınız tamamen değişecek. Ne dersiniz, hangisini denemek istersiniz?