
Japonya'nın sofralarına uzanan bir lezzet hikayesi... Sivas'ın topraklarından çıkan esmer tuz, şimdilerde Uzak Doğu'nun yemek kültürüne renk katıyor. Doğallığı ve mineral zenginliğiyle öne çıkan bu tuz, adeta bir 'tat büyücüsü' gibi yemeklere eşsiz bir dokunuş ekliyor.
Yerel üreticiler, yıllardır aynı titizlikle çıkardıkları bu tuzun Japonya'ya ihracatından oldukça memnun. "Biz bu tuzun kıymetini biliyorduk, şimdi dünya da keşfediyor" diyor bir üretici, gözlerindeki gurur ışıltısıyla. Gerçekten de, bu tuz sadece bir baharat değil, Sivas'ın doğasının bir yansıması adeta.
Neden Bu Kadar Özel?
İşin sırrı, tuzun oluşum sürecinde yatıyor. Binlerce yıllık jeolojik süreçlerin eseri olan bu tuz, içerdiği 84 farklı mineralle sıradan tuzlardan ayrışıyor. Üstelik işlenme sürecinde hiçbir kimyasal işleme maruz kalmıyor - tamamen doğal yollarla elde ediliyor.
Japon şefler ise bu tuzu özellikle sushi ve sashimi gibi geleneksel yemeklerde kullanıyor. "Tuzun mineral dengesi, balığın doğal tadını öne çıkarıyor" diyor Tokyo'daki bir Michelin yıldızlı restoranın şefi. Hatta bazıları bu tuzu 'sihirli toz' olarak adlandırıyor!
Yerel Ekonomiye Katkısı
Sivas'ın köylerinde yaşayan üreticiler için bu ihracat büyük bir umut kaynağı. Köydeki kadınlar, tuzun paketlenmesi ve hazırlanması süreçlerinde aktif rol alıyor. "Eskiden sadece yerel pazarlarda satılırdı, şimdi dünyaya açıldık" diye anlatıyor köy sakinlerinden biri, yüzündeki tebessümle.
Peki ya gelecek? Üreticiler, bu ilginin artarak devam edeceğine inanıyor. Hatta önümüzdeki dönemde Güney Kore ve Çin'e de ihracat yapmayı planlıyorlar. Sivas'ın bu doğal hazinesi, dünya mutfaklarında giderek daha fazla yer bulacak gibi görünüyor.