
Bazen hayat, insana beklenmedik dönüşler yaptırıyor. Özellikle de sağlık söz konusu olduğunda... İşte tam da böyle bir hikaye, bir çiftin şehir karmaşasından sıyrılıp doğanın kucağına nasıl sığındığını anlatıyor.
Eşinin astım krizleri dayanılmaz hale gelince, Mehmet Bey'in aklına düşen tek bir fikir vardı: "Bu şehirde daha fazla kalamayız!" Trafik, stres ve kirli hava - hepsi eşinin nefes alışını zorlaştırıyordu. Peki çözüm? Anadolu'nun bir köşesinde, lavanta kokuları arasında yepyeni bir hayat kurmak...
Büyük Şehirde Nefes Alamamak
İstanbul'un o meşhur kalabalığı içinde kaybolmuşken, her sabah işe giderken yaşanan trafik çilesi ve sürekli öksüren eşi... Mehmet Bey anlatıyor: "Bir gün öyle bir kriz geçirdi ki, artık yeter dedim. Hayatımızın geri kalanını böyle mi geçirecektik?"
İşte o an, her şeyi değiştiren karar geldi:
- İstifalarını verdiler
- Dairelerini sattılar
- Ve bilmedikleri bir geleceğe doğru yola koyuldular
Lavanta Kokulu Bir Tesadüf
Yolculukları sırasında rastladıkları küçük bir kasaba - Isparta'nın lavanta tarlalarıyla ünlü köyü - her şeyi değiştirdi. Temiz hava, dinginlik ve o büyüleyici mor renk... Eşinin yüzündeki ifadeyi görünce anladılar: "İşte aradığımız yer burasıydı!"
Şimdi? Sabahları kuş sesleriyle uyanıyor, lavanta kokuları eşliğinde kahvaltı yapıyorlar. Mehmet Bey gülerek anlatıyor: "Eşim artık neredeyse hiç astım krizi geçirmiyor. Sanki bu topraklar onu iyileştirdi."
Doğayla İç İçe Yeni Bir Hayat
Şehirdeki yoğun tempodan sonra, doğal yaşama alışmak elbette kolay olmadı. Ama şimdi:
- Kendi sebzelerini yetiştiriyorlar
- Lavanta yağı üretimine başladılar
- Ve turistlere bu huzur dolu yaşamı deneyimleme fırsatı sunuyorlar
Komşularıyla kahve içtikleri o uzun sohbetler, akşamları seyrettikleri yıldızlar... Hepsi, bir zamanlar hayalini bile kuramadıkları mutluluğun parçaları. "Bazen büyük riskler, en güzel ödülleri getiriyor" diyorlar.