İşte size ürpertici bir gerçek: Kuduz, hala dünyada her yıl onbinlerce can alan ölümcül bir tehdit. Ve maalesef, ülkemizde de vakalar görülmeye devam ediyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz'un altını çizdiği o çarpıcı uyarıyı duydunuz mu? "Kuduz şüphesi olan bir hayvan tarafından ısırıldıysanız, yapacağınız ilk şey hayatınızı kurtarabilir" diyor ve ekliyor: "O ilk 10 dakika içinde yaranın bol su ve sabunla yıkanması, virüs yükünü yüzde 90'a varan oranda azaltıyor."
Peki Ya Sonrası? İşte Yapılması Gerekenler:
- Hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurun - beklemek asla bir seçenek değil
- Isıran hayvanın gözlem altına alınmasını sağlayın (eğer mümkünse)
- Aşı serisine zamanında başlayın ve asla aksatmayın
Aslında korkunç olan şu: Kuduz semptomları ortaya çıktığında, artık çok geç. Neredeyse %100 ölümcül bu hastalıkla mücadelede tek silahımız korunma ve erken müdahale.
Aşı Konusunda Doğru Bilinen Yanlışlar
Eskiden 10-15 enjeksiyon olarak bildiğimiz kuduz aşısı artık sadece 4 doz. Modern aşılar çok daha etkili ve yan etkileri oldukça az. Ama hala insanlarımızda "aman canım, ne olacak" rahatlığı var ki, bu çok tehlikeli.
Şehir efsanelerine kanmayın: Evet, sadece köpekler değil; kediler, yarasalar, tilkiler hatta sincaplar bile kuduz bulaştırabilir. Ve hayır, hayvanın size saldırması gerekmez - tükürük teması yeterli.
Son bir not daha: Yavru, sevimli görünen sokak hayvanları da risk taşıyabilir. Sevgi gösterirken dikkatli olmakta fayda var. Unutmayın, kuduz önlenebilir bir hastalık - yeter ki doğru adımları atalım.
