Gece saat on biri geçiyor ve mutfak masasında hâlâ ışık yanıyor. Bir yanda uykuya direnen göz kapakları, diğer yanda bitmek bilmeyen matematik problemleri... Bu tablo, Türkiye'deki milyonlarca ailenin ortak gerçeği artık. Evet, konuşalım şu meşhur ev ödevleri meselesini!
Aslında işin temelinde yatan soru şu: Bu ödevler gerçekten kimin görevi? Çocuklar mı yapmalı yoksa -günümüzde olduğu gibi- anneler mi? Durum o kadar vahim ki, artık ödevler aile performans ödevine dönüştü adeta.
Ödevler Neden Annelerin Sırtına Yükleniyor?
İşin garip tarafı, kimse planlamamıştı bu durumu. Ama yavaş yavaş, sinsi sinsi yerleşti hayatımıza. Çocuklar okuldan yorgun argın geliyor, anneler ise ikinci vardiyaya hazırlanıyor. Ödev saati başladı mı, deyim yerindeyse savaş alanına dönüyor evler.
Peki neden böyle oldu? Belki de mükemmeliyetçi toplum yapımız... Ya da "aman çocuğum geri kalmasın" telaşı... Kim bilir, belki de eğitim sistemimizin doğal bir sonucu.
Uzmanlar Ne Diyor?
Pedagog Ayşe Yılmaz'ın dediği gibi, "Çocuğunuzun ödevini siz yaparsanız, ona en büyük kötülüğü yapmış olursunuz." Haklı da! Ödevler aslında çocuğun sorumluluk bilincini geliştirmek için var. Ama biz anneler her seferinde imdada yetişince, çocuklar da "Nasıl olsa annem halleder" diye düşünüyor.
Bir diğer uzman, Psikolog Mehmet Demir ise şunu vurguluyor: "Ödev kavramı tamamen yanlış anlaşılıyor. Amaç, ödevin mükemmel olması değil, çocuğun öğrenme sürecini pekiştirmesi."
Pratik Çözüm Önerileri
- Öncelikle kendinize sorun: Bu ödev gerçekten gerekli mi? Bazen gereksiz ödevleri öğretmenle konuşmak en iyisi
- Çocuğunuza rehberlik edin ama asla onun yerine yapmayın - bu ince çizgiyi korumak şart
- Ödev saati için net bir rutin oluşturun: Mesela yemekten sonra 45 dakika, sonrası dinlenme
- Zorlandığı noktalarda ipuçları verin ama cevabı doğrudan söylemeyin
- Unutmayın: Hata yapmak öğrenmenin doğal bir parçasıdır
Aslında mesele sadece ödevler de değil. Daha büyük resme bakalım biraz. Modern eğitim anlayışı, çocukları sürekli bir yarışın içine sokuyor. Ve biz ebeveynler de -istemeden de olsa- bu yarışın destekçisi haline geliyoruz.
Sonuç? Stresli çocuklar, bitkin anneler ve aslında kimseye faydası olmayan bir döngü.
Peki Ne Yapmalı?
Belki de ilk adım, bu konuyu açıkça konuşmak. Okullarla diyalog kurmak, ödev politikalarını sorgulamak... Nihayetinde amaç, çocuklarımızın iyiliği değil mi?
Bir anne olarak söylüyorum: Bırakalım çocuklar çocukluklarını yaşasın. Bırakalım hata yapmayı öğrensinler. Belki de en güzel ödev, onlara sorumluluk vermek ve arkalarında durmak.
Ne dersiniz, sizce de ev ödevleri yeniden düşünülmesi gereken bir konu değil mi?