Gazze'de durum içler acısı. Tam üç yıldır... Üç uzun, çile dolu yıldır yüz binlerce çocuk okul kapısından içeri giremiyor. UNRWA'nın son verileri ise yürek burkuyor: 660 bin çocuk! Bu, neredeyse koskoca bir şehrin nüfusu kadar.
Şimdi düşünün: Komşunuzun çocuğu bir hafta okula gidemese aileler ne yapar? Peki ya üç yıl? İşte Gazze'deki trajedi tam olarak bu.
Rakamlar Değil, Kayıp Hayatlar
UNRWA Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın açıklaması aslında bir çığlık. Ajans, İsrail'in devam eden saldırıları ve kuşatması yüzünden eğitimin fiilen durma noktasına geldiğini belirtiyor. Okullar ya yıkıldı, ya askeri amaçlarla kullanılıyor ya da artık birer barınak. Çocuklar için sıralar, defterler, kalemler çoktan bir hayale dönüştü.
Ajansın eğitim programlarından sorumlu müdürü, sesindeki titremeyle durumu özetliyor: "Bu sadece bir eğitim krizi değil, bir neslin geleceğinin çalınmasıdır." Korkunç olan ise uluslararası toplumun bu sessizliği.
Sadece Dersler Değil, Çocuklukları da Yok Oldu
Okul denince aklınıza sadece matematik, fen dersleri gelmesin. Oyun bahçeleri, kantinde gürültü, teneffüs zili... Gazze'deki çocuklar için bunlar birer efsane. Psikolojik destekten yoksunlar, travmalarla baş başalar. Kimi enkaz altında akrabasını kaybetti, kimi bombaların sesiyle uyanıyor her sabah.
Birleşmiş Milletler raporları bile bu insani dramın boyutlarını anlatmakta yetersiz kalıyor. Yardım kuruluşlarının çabaları ise abluka ve kısıtlamalar yüzünden bir damla suya benziyor adeta. Dünya ise seyirci kalmaya devam ediyor.
Peki sonuç ne olacak? Eğitimsiz, travmalı, umutsuz bir gençlik. Bu sadece Gazze'nin değil, tüm bölgenin geleceği için karanlık bir tablo. Uluslararası toplum bu gerçeği ne zaman görecek? Cevap bekleyen 660 bin çocuk var.
