O gün, Kahramanmaraş'ta hava bir başka güzeldi sanki. Güneş, depremin yaralarını sarmaya çalışan bu kadim şehre öyle bir gülümsüyordu ki... Ve tam da o sırada, bir umut ışığı parladı: Yeniden Doğuş Maratonu.
Aslında maraton deyip geçmeyin. Bu, bildiğimiz koşu yarışlarından çok farklıydı. Burası, depremzede çocukların yüzlerinde yeniden gülümsemeler açan bir bahçeye dönüşmüştü adeta.
Kırmızı Bisikletlerin Mucizesi
Etkinlik alanına girer girmez insanı en çok etkileyen şey ne mi oldu? O rengarenk, özellikle kırmızı bisikletlerdi. Onlarca bisiklet, çocukları bekliyordu sabırsızlıkla. Sanki "haydi, gelin sizi gezdirelim" diye sesleniyorlardı.
Çocukların bisikletlere ilk biniş anını tarif etmek gerçekten zor. O anki sevinçleri, gözlerindeki parıltı - inanın, kelimeler kifayetsiz kalıyor. Kimi daha önce hiç bisiklet sürmemişti, kimi ise depremden sonra ilk kez böyle bir aktiviteye katılıyordu.
Psikolojik Destek İki Tekerlek Üzerinde
Uzmanlar diyor ya, travma sonrası normalleşme sürecinde bu tür etkinliklerin önemi büyük. İşte o teori, Kahramanmaraş'ta somut gerçeğe dönüştü. Çocuklar pedalları çevirdikçe, adeta içlerindeki korkuyu da geride bırakıyorlardı.
Bir kız çocuğu vardı mesela - belki sekiz yaşında - ilk başta çekingen davranıyordu. Sonra bir cesaret bisiklete bindi ve bir daha inmek istemedi! "Bisiklet sürmek uçmak gibi bir şey!" dedi gözleri parlaya parlaya. İnsanın içi ısınıyor, değil mi?
Sadece Bisiklet mi? Hayır!
Etkinlik sadece bisikletle sınırlı değildi üstelik. Resim atölyelerinden müzik dinletilerine, yüz boyama aktivitelerinden geleneksel oyunlara kadar birçok faaliyet vardı. Çocuklar bir yandan eğlenirken, bir yandan da yaşadıkları travmayı atlatma fırsatı buldular.
- Psikologlar ve gönüllüler özenle hazırlanmış oyun alanlarında çocuklarla tek tek ilgilendi
- Resim yapan çocukların çizdikleri aslında iç dünyalarının bir yansımasıydı
- Müzik eşliğinde oynanan oyunlar ise kaynaşmayı sağladı
Velhasıl, o gün orada akan her damla ter, aslında bir nevi şifaydı. Çocuklar gülümsedikçe, ailelerin yüzü de gülüyor - bu etkinliği düzenleyenlerin emekleri boşa gitmiyordu.
Normalleşme Yolunda Önemli Bir Adım
Deprem bölgesinde normalleşme süreci elbette kolay değil. Ama işte böyle organizasyonlar, insanlara "hayat devam ediyor" mesajını veriyor. Çocukların bisiklet sürmesi, resim yapması, kahkahalar atması - bunların hepsi aslında birer diriliş simgesi.
Belki de en çarpıcı olanı, etkinlik sona erdiğinde çocukların evlerine dönmek istememesiydi. "Bir saat daha kalabilir miyiz?" diye soruyorlardı annelerine. İşte o an, bu tür psikososyal destek çalışmalarının ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Kırmızı bisikletler toplanırken, gün batımı Kahramanmaraş'ın üzerine yavaş yavaş çöküyordu. Ama o gün, orada, depremzede çocukların kalbine ekilen umut tohumları - inanıyorum ki - filizlenmeye çoktan başlamıştı bile.