Bursa'da dün öyle bir an yaşandı ki, orada bulunan herkesin yüreği burkuldu. Osmangazi ilçesinde düzenlenen bir anma töreni, sıradan bir veda töreninden çok daha fazlasıydı adeta.
Minik Çağan Ata... Henüz 4 yaşındaydı. Hayat daha yeni başlıyordu onun için, ama ne yazık ki beklenmedik bir şekilde aramızdan ayrıldı. Ailesi, arkadaşları ve mahalle sakinleri ise ona veda etmenin en güzel yolunu buldular.
Gökyüzüne Uzanan Sevgi Yolu
Osmangazi Belediyesi'nin destekleriyle düzenlenen törende toplanan yüzlerce kişi, minik Çağan'ın anısına gökyüzüne rengarenk balonlar bıraktı. O anı tarif etmek gerçekten zor - bir yanda hüzün, diğer yanda sevgi dolu bir veda...
Balonlar gökyüzüne yükselirken, aşağıda kalanların gözlerindeki yaşlar her şeyi anlatıyordu aslında. Kimi avuçlarını açıp dua ediyor, kimi ise gözyaşlarını tutamıyordu. İnsan, "Keşke böyle anlara hiç tanık olmasak" diye düşünmeden edemiyor.
Bir Mahallenin Yüreğinden Kopup Gelen Acı
Orada bulunanlardan biri, "Çağan'ı her gün sokakta oynarken görürdük" diye anlatıyor, sesi titreyerek. "O kadar enerjik, o kadar hayat doluydu ki... Şimdi bu sessizlik içimi acıtıyor."
Başka bir komşu ise, "Bu balonlar onun masum ruhuna bir selam olsun istedik" diye ekliyor. "Belki oralarda bir yerlerde bizi görür, sevincimizi hisseder diye düşündük."
Osmangazi Belediyesi yetkilileri de törende hazır bulundu. Onlar da bu acıya ortak olduklarını gösteren mesajlar verdiler. "Toplum olarak böyle zor zamanlarda birbirimize destek olmalıyız" diyorlar, yüzlerinde derin bir üzüntüyle.
Unutulmayacak Bir Anı
Balonlar gökyüzünde kaybolup gittikten sonra bile, orada kalanlar dağılmak istemediler. Sanki her biri, minik Çağan'ın anısını bir süre daha yaşatmak istiyordu.
Bu tür anlar bize şunu hatırlatıyor: Hayat ne kadar kısa olursa olsun, sevgi ve anılar sonsuza kadar kalıyor. Minik Çağan'ın ailesine başsağlığı diliyoruz - mekanı cennet olsun.
Bursa'da yaşanan bu dokunaklı veda, aslında toplum olarak ne kadar birbirimize bağlı olduğumuzu da gösterdi. Bazen en büyük acıları bile birlikte göğüsleyebiliyoruz - işte bu, umudumuzu asla kaybetmememiz gerektiğini hatırlatıyor bize.