İşte size hiç düşünmediğiniz bir tehlike: o masum paylaşımlarınız aslında birer davetiye olabilir. Her gün milyonlarca ebeveyn, çocuklarının en özel anlarını sosyal medyada paylaşıyor - ama acaba bunun bedelini hiç düşündünüz mü?
Uzmanların son uyarıları gerçekten tüyleri diken diken ediyor. O sevimli banyo fotoğrafları, okul önü çekimleri ya da doğum günü kutlamaları... Hepsi kötü niyetli kişilerin eline geçebilir. Ve inanın, bunun sonuçları hiç de hoş değil.
Peki Neden Bu Kadar Tehlikeli?
Dijital dünyada bir kez paylaştığınız hiçbir şey asla tamamen silinmiyor. Evet, yanlış duymadınız - o fotoğraflar sonsuza kadar orada kalıyor. Kötü amaçlı kişiler bu görüntüleri topluyor, arşivliyor ve ne yazık ki çeşitli suçlarda kullanabiliyor.
Kimlik hırsızlığından çocuk istismarına kadar uzanan korkunç bir yelpaze var karşımızda. Ve en acı olanı, bu tehdidi farkında olmadan kendi ellerimizle büyütüyoruz.
Peki Ne Yapmalıyız?
Öncelikle şunu anlamalıyız: çocuklarımızın mahremiyeti en değerli hazinemiz olmalı. Onların rızası olmadan -ki zaten verebilecek yaşta değiller- bu paylaşımları yapmak etik bile değil.
- Hesap gizlilik ayarlarınızı maksimum seviyeye getirin
- Çocuğunuzun okulunun, ev adresinin göründüğü fotoğrafları asla paylaşmayın
- GPS konum verilerini kapatın - bu çok kritik!
- Tanımadığınız kişileri takip listelerinize eklemeyin
- Çocuğunuzun yüzünü gösteren fotoğrafları sınırlandırın
Bazı aileler "aman canım, bize bir şey olmaz" diye düşünebiliyor. Ama gerçek şu ki siber suçlular için hepimiz potansiyel hedefiz. Ve maalesef çocuklarımız en savunmasız olanlar.
Peki Ya Dijital Ayak İzi?
Şöyle düşünün: çocuğunuz büyüdüğünde, onun hakkında internette ne kadar çok bilgi olduğunu hiç hayal ettiniz mi? Bu durum ileride onun için ciddi mahremiyet sorunları yaratabilir.
Belki de en doğrusu, paylaşmadan önce bir kez daha düşünmek. Acaba bu fotoğrafı gerçekten paylaşmalı mıyım? Çocuğum büyüdüğünde bu paylaşımdan rahatsız olur mu? Bunları sorgulamak artık bir lüks değil, zorunluluk.
Unutmayın, dijital dünyada güvenlik asla tesadüfe bırakılmamalı. Çocuklarımızın geleceği için şimdi harekete geçme zamanı!
