
Sabahları okula yetişmek için koşturan çocuklar, akşamları da tablet başında geç saatlere kadar oturuyor. Peki bu tempoda biyolojik saatlerinin çaldığı alarmı duyabiliyor muyuz?
Uyku uzmanları, son dönemde artan vakalar karşısında adeta çığlık atıyor: "Çocukların doğal ritmini bozmayın!" Aslında mesele sadece erken yatıp kalkmak değil. Vücudun kendi kendini onardığı o sihirli saatler, büyüme hormonlarının zirve yaptığı anlar heba olup gidiyor.
Uykusuz Kalan Bedenler, Yarım Kalan Gelişimler
Şöyle bir düşünün: Gece 23.00'te yatan 10 yaşındaki bir çocuk, aslında karanlıkta olması gereken melatonin hormonundan mahrum kalıyor. Sabah 06.00'da zorla uyandırıldığında ise derin uyku evresini yarıda kesiyoruz. İşte tam da bu noktada:
- Öğrenme kapasitesi %40'a varan oranda düşüyor
- Obezite riski 3 kat artıyor
- Duygusal dalgalanmalar yaşanıyor
Pedagog Dr. Ayşe Kaya'nın dediği gibi: "Çocuğunuzun göz altları morarıyorsa, bu sadece yorgunluk değil, vücudun feryadıdır."
Peki Ne Yapmalı?
- Akşam 20.00'den sonra mavi ışık kaynaklarını (telefon, tablet) kısıtlayın
- Hafta sonu bile aynı saatte uyanma alışkanlığı kazandırın
- Yatmadan 1 saat önce ılık duş ve kitap okuma rutini oluşturun
Unutmayın ki 6-12 yaş arası çocukların 9-12 saat, ergenlerin ise 8-10 saat uykuya ihtiyacı var. Bu süreler lüks değil, biyolojik bir zorunluluk!