Metabolik Hastalık Alarmı: Dahiliye Polikliniklerinde Rekor Başvuru
Dahiliye Poliklinikleri Doldu Taştı

Sağlık sisteminde dikkat çeken bir yoğunluk yaşanıyor. İç hastalıkları (dahiliye) polikliniklerine yapılan başvurular rekor seviyelere ulaşarak uzmanları alarma geçirdi. Artan obezite, diyabet ve diğer kronik hastalıklar, hareketsiz yaşam tarzı ve stresle birleşince özellikle genç yetişkinleri de tehdit eden bir tablo ortaya çıkardı.

Polikliniklerde Hangi Şikayetler Öne Çıkıyor?

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Kılıç, 27 Aralık 2025 tarihinde yaptığı değerlendirmede, başvuruların en sık halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, çarpıntı ve nefes darlığı şikayetleriyle gerçekleştiğini belirtti. Kılıç, mide-bağırsak problemleri, tansiyon yüksekliği, kan şekeri düzensizlikleri, açıklanamayan kilo değişimleri, tiroit yakınmaları ve enfeksiyon bulgularının da sık görülen başvuru nedenleri arasında yer aldığını vurguladı.

Son dönemdeki en çarpıcı artış ise obezite, insülin direnci, metabolik sendrom ve karaciğer yağlanması ile ilişkili şikayetlerde yaşanıyor. Kronik hastalığı olan bireylerin ise düzenli kontrol ve tedavi planlaması için sık sık polikliniklere başvurduğu kaydedildi.

Gençlerde de Metabolik Hastalık Artışı Gözleniyor

Başvuruların yaş gruplarına göre dağılımı incelendiğinde, toplam sayının halen orta ve ileri yaş grubunda yoğunlaştığı görülüyor. Ancak Dr. Kılıç, son yıllarda genç yetişkinlerde de belirgin bir artış olduğunun altını çizdi. Gençlerde insülin direnci, obezite, reflü, mide şikayetleri, tiroit fonksiyon bozuklukları, stres ve uyku düzensizlikleri öne çıkıyor. İleri yaş grubunda ise diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları ve çoklu kronik hastalıkların takibi öncelik taşıyor.

Alarmın Arkasındaki Nedenler: Hareketsizlik ve Stres

Peki dahiliye polikliniklerindeki bu olağanüstü yoğunluğun sebepleri neler? Uzmanlar, durumu birçok faktöre bağlıyor. Yaşam süresinin uzaması ve buna paralel kronik hastalıkların artışı, temel nedenlerden biri. Ancak asıl dikkat çeken, modern yaşam tarzının getirdiği olumsuzluklar.

Dr. Kılıç, hazır ve yüksek kalorili gıda tüketimi, düşük fiziksel aktivite, masa başı çalışma düzeni, kronik stres, uyku bozuklukları ile sigara ve alkol kullanımının diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması ve kalp-damar hastalıklarını tetiklediğini ifade etti. Pandemi sonrası artan sağlık farkındalığı ve rutin kontrollerin yaygınlaşması da başvuru sayılarına olumlu bir katkı yapmış durumda.

Topluma önemli bir mesaj da veren Kılıç, düzenli egzersiz, dengeli beslenme, stres yönetimi ve rutin sağlık kontrollerinin, sık görülen metabolik ve kronik hastalıkların büyük bir kısmını önleyebileceğini söyledi. Sağlık başvurularındaki artışın, toplumun kendi sağlığına daha fazla sahip çıkmaya başladığının da bir göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.