Hayat, bazen insana o kadar ağır yükler bindiriyor ki, kalkıp yürümek bile imkansız hale geliyor. İşte tam da böyle bir durumda olan Mehmet, 270 kiloluk bedeniyle adeta bir çığlık atıyor: "15 aydır evden çıkamıyorum, lütfen yardım edin!"
Mehmet'in hikayesi, obezitenin insan hayatını nasıl esir alabileceğinin çarpıcı bir örneği. Evinin dört duvarı arasında mahsur kalmış, en basit ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale gelmiş. "Artık dayanamıyorum" diyor, sesi titreyerek.
Bir İnsanın Çaresizliği
Sabahları yatağından kalkmak bile onun için bir işkenceye dönüşmüş. "Tuvalete gitmek bile saatler sürüyor" diye anlatıyor, gözleri dolmuş bir şekilde. Komşuları ara sıra yemek getiriyor ama bu geçici bir çözümden öteye gidemiyor.
Doktorlar, Mehmet'in durumunun acil tıbbi müdahale gerektirdiğini söylüyor. Ancak hastaneye nasıl götürüleceği konusu büyük bir soru işareti. Ambulanslar onu taşıyamıyor, özel ekipmanlar gerekiyor.
Yardım Eli Uzanacak mı?
Belki de en acı olanı, Mehmet'in bu duruma nasıl geldiği. "Birden oldu" demiyor elbette. Yıllar içinde yavaş yavaş, farkına varmadan... Ta ki artık hareket edemez hale gelene kadar.
Şimdi tek umudu, yetkililerin veya hayırseverlerin bu çığlığını duyması. "Sadece yeniden yürümek istiyorum" diyor. Basit bir istek değil mi aslında? Ama onun için dağları devirmek kadar zor.
Bu hikaye, hepimizin göz ardı ettiği bir gerçeği yüzümüze vuruyor: Sağlık, kaybedilince değeri anlaşılan en büyük hazine. Mehmet'in yardım çığlığı, belki de birçok kişi için uyanma vakti olacak.
