Gazze'de durum giderek içler acısı bir hal alıyor. Öyle ki, hastaneye gitmek için yola çıkmak bile artık korkunç bir kumar haline geldi. Bölgedeki Sağlık Bakanlığı'nın son açıklamaları, tüyler ürperten bir tabloyu gözler önüne seriyor.
Aslında söylenecek çok şey var ama en acil olanı şu: İnsanlar artık basit bir diyabet krizinde, kalp sıkışmasında ya da doğum sancılarında bile hastaneye ulaşamıyor. Yollar kapalı, kontrol noktaları aşılmaz engeller oluşturuyor ve her an yeni bir tehlikeyle karşı karşıya kalma ihtimali insanları evlerine hapsediyor.
Sağlık Çalışanları Çaresiz
Doktorlar, hemşireler, sağlık teknisyenleri... Hepsi ellerinden geleni yapmaya çalışıyor ama ne yazık ki imkânlar giderek daralıyor. Bir sağlık çalışanının dediği gibi, "Biz burada mucizeler yaratmaya çalışıyoruz ama sihirli değneğimiz yok."
Ambulansların yolları kullanması neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda. Hani şu beyaz araçlar var ya, onlar artık sadece birer sembol. Gerçekte ise hastaların çoğu, ancak komşularının yardımıyla veya kendi imkânlarıyla hastanelere ulaşmaya çalışıyor.
İlaç Stokları Tükeniyor
Durum sadece ulaşımla sınırlı değil üstelik. Hastanelerdeki temel ilaç stokları alarm veriyor. Antibiyotikler, ağrı kesiciler, insülin... Hayati önem taşıyan yüzlerce ilaç tükenmek üzere. Eczacılar boş raflara bakıp iç geçiriyor.
- Kronik hastalar tedavilerine devam edemiyor
- Ameliyatlar ertelenmek zorunda kalınıyor
- Doğum yapacak kadınlar alternatif çözümler arıyor
- Çocuklar aşı olamıyor
Belki de en trajik olanı, basit bir enfeksiyonun bile ölümcül hale gelebilmesi. Modern tıbbın olanakları varken, insanların ilkel koşullarda hayatta kalma mücadelesi vermesi gerçekten yürek burkuyor.
Uluslararası Toplum Sessiz
Peki dünya ne yapıyor? Maalesef çok da bir şey değil. Uluslararası kuruluşların açıklamaları, raporlar, toplantılar... Hepsi kağıt üzerinde kalıyor. Oysa insanlık adına konuşmak gerekirse, bu sessizlik hepimizin yüz karası.
Birleşmiş Milletler yetkilileri bölgeye yardım ulaştırmaya çalışıyor ama -dürüst olmak gerekirse- bu çabalar yetersiz kalıyor. Yardım konvoyları sınırlı, izinler kısıtlı, bürokrasi ise can sıkıcı derecede yavaş işliyor.
Sonuç olarak, Gazze'deki sağlık krizi derinleşerek devam ediyor. İnsanlar her gün biraz daha umutsuzluğa sürükleniyor. Belki de en acı olan, bu durumun kimse tarafından yeterince ciddiye alınmıyor gibi görünmesi. Oysa hepimiz insanız değil mi? Bir gün bizim de benzer bir duruma düşmeyeceğimizin garantisi var mı?