İşte sağlık sistemimizde herkesin konuştuğu o dev adım nihayet geliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), adeta bir devrim niteliğinde bir karara imza atıyor. Bundan böyle hastanelerin teşvik ödemelerinden faydalanabilmesi için 'akılcı ilaç kullanımı' kriterini sağlaması artık bir zorunluluk. Yani, işin özü: Doğru ilacı, doğru dozda, doğru zamanda ve uygun maliyetle kullanmayan hastaneler bu ödemelerden mahrum kalacak. Hem de ciddi anlamda!
Peki bu ne anlama geliyor? SGK Başkanlığı'nın genelgesi aslında çok net. Akılcı İlaç Kullanımı (AİK) Ulusal Eylem Planı'na uyum, artık sadece bir tavsiye değil, fiili bir gereklilik. Hastaneler, bu plan doğrultusunda bir dizi faaliyet yürütmek ve bunları raporlamak zorunda. Reçete izleme oranları, antibiyotik kullanımının makul seviyelerde tutulması, gereksiz tetkiklerden kaçınılması... Tüm bunlar artık teşvik ödemesi almanın olmazsa olmaz koşulları arasında.
Bu Düzenleme Neden Bu Kadar Önemli?
Aslında cevap basit: İsrafı önlemek ve kaynakları doğru yönlendirmek. SGK verilerine göre, gereksiz ve akılcı olmayan ilaç kullanımı, bütçede ciddi bir yük oluşturuyor. Adeta boşa akan bir musluk gibi. Bu yeni uygulama ile bu musluk sıkılıyor, kaynaklar asıl ihtiyaç sahiplerine ve gereken alanlara aktarılıyor. Hem de hastaların gereksiz ilaç yükünden kurtulması sağlanıyor. Kim ister ki vücuduna ihtiyaç olmayan bir kimyasalı alsın?
Düşünsenize, bir hastane ne kadar modern ekipmana sahip olursa olsun, eğer reçeteleri kontrolsüzce yazıyorsa teşvik alamayacak. Bu, sağlık yönetiminde tam anlamıyla bir paradigm shift – yani algıda ve uygulamada köklü bir değişim. Hastane yöneticileri artık sadece yatak doluluk oranlarına veya hasta memnuniyetine değil, aynı zamanda reçetelerin 'akılcılığına' da kafa yormak zorunda kalacak.
Peki Pratikte Nasıl İşleyecek?
SGK, hastaneleri belirli performans göstergeleri üzerinden değerlendirecek. Bu karnenin içinde AİK ile ilgili maddeler artık çok daha ağırlıklı bir puan değerine sahip. Performans puanı düşük olan hastaneler ise – ki bu artık çok daha kolay olacak – teşvik ödemelerinden ya tamamen ya da kısmen mahrum bırakılacak. Yani sistem, iyi davranışı ödüllendirirken, kötüyü de cezalandıracak. Adil olan da bu değil mi zaten?
Uzmanlara göre bu hamle, uzun vadede hem hastaların sağlığını koruyacak hem de kamu sağlık harcamalarının çok daha verimli bir şekilde yönetilmesinin önünü açacak. Bir taşla iki kuş. Hatta belki de üç kuş: Vatandaş daha sağlıklı, devlet daha az harcama yapıyor ve sağlık profesyonelleri daha sorumlu davranıyor.
Sonuç olarak, SGK'nın bu yeni düzenlemesi sadece bir maliye politikası kararı değil. Aynı zamanda ülkenin sağlık okuryazarlığı seviyesini yukarılara taşıyacak, toplumsal fayda sağlayacak çok önemli bir adım. Bakalım hastaneler bu yeni kurala ne kadar hızlı uyum sağlayacak? Göreceğiz.
