İşte tam da beklediğimiz türden bir haber! Üç köklü üniversitenin bir araya gelmesiyle, çocuk nörolojisi alanında gerçekten çığır açıcı bir gelişme yaşanıyor. Koç Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve İstanbul Medipol Üniversitesi - evet yanlış duymadınız - pediatrik epilepsi tedavisi için benzersiz bir sistem üzerinde çalışıyorlar.
Aslında mesele şu: Geleneksel epilepsi ilaçları maalesef vücutta hedefe ulaşmadan dağılıyor ve istenmeyen yan etkilere yol açabiliyor. Bu yeni sistem ise tam da bu soruna odaklanıyor. İlaçları adeta bir kargo sistemi gibi doğrudan ihtiyaç duyulan bölgeye - yani beyne - taşımayı hedefliyor.
Bilim İnsanları Neler Yapıyor?
Çalışmanın detaylarına indiğimizde, araştırmacıların nanoteknoloji ve biyomühendislik alanındaki en son gelişmeleri kullandıklarını görüyoruz. Sistem, ilaçların kan-beyin bariyerini aşmasını kolaylaştıracak şekilde tasarlanmış. Bu bariyer, normalde beyin dokusunu koruyan bir set gibi çalışıyor ama aynı zamanda gerekli ilaçların da geçişini zorlaştırıyor.
Üç üniversitenin uzmanlık alanları harika bir şekilde birleşmiş durumda. Koç Üniversitesi'nden nöroloji uzmanları, Sabancı'dan mühendisler ve Medipol'den klinik araştırmacılar - her biri kendi alanında en iyisi olarak bu projeye katkı sağlıyor.
Peki Bu Ne Anlama Geliyor?
Şöyle düşünün: Epilepsi nöbetleri sırasında beyinde adeta bir elektrik fırtınası yaşanıyor. Mevcut tedaviler bu fırtınayı durdurmaya çalışıyor ama genellikle tüm vücudu etkiliyor. Bu yeni sistem ise yangına sadece yangın çıkan odada müdahale eder gibi, sadece etkilenen bölgeye odaklanıyor.
Çalışmanın başında yer alan isimlerden biri olan Prof. Dr. M. Kaya, "Amacımız çocukların hayat kalitesini artırmak" diyor ve ekliyor: "Günlük yaşamlarını etkilemeden, daha az yan etkiyle tedavi sağlamak istiyoruz."
Aslında bu proje, üniversiteler arası işbirliğinin ne kadar güçlü sonuçlar doğurabileceğinin de bir kanıtı. Farklı disiplinler bir araya gelince, ortaya gerçekten yenilikçi çözümler çıkabiliyor.
Gelecek İçin Ne Vaat Ediyor?
Bu sistem başarılı olursa - ki öyle görünüyor - sadece epilepsi değil, diğer nörolojik hastalıkların tedavisinde de kullanılabilecek. Alzheimer, Parkinson gibi hastalıklar için de benzer yaklaşımlar geliştirilebilir.
Şu anda klinik öncesi çalışmalar devam ediyor. Bir sonraki aşama insan deneyleri olacak. Eğer her şey planlandığı gibi giderse, önümüzdeki birkaç yıl içinde bu tedavi yöntemi hastaların kullanımına sunulabilir.
Türkiye'deki bilim insanlarının bu tür çalışmaları gerçekten gurur verici. Dünya çapında ses getirebilecek bir proje ve ülkemizden çıkıyor olması ayrıca sevindirici.
Sonuç olarak, çocuklarımızın sağlığı için umut verici gelişmeler yaşanıyor. Bilim insanlarımızın bu çabaları takdire şayan - onları tebrik etmemek elde değil!
